Sakarya Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin’in öncülüğünde yürütülen projede Sakarya Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden Yrd. Doç. Dr. İsmail Şahin, Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Parlak, Arş. Gör. Muaz Kemerli, Mak. Müh. Ceren Genç, İnşaat Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Naci Çağlar, Arş. Gör. Özge Şahin (Bursiyer), İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Turan ve Marmara Üniversitesi Malzeme ve Metalurji Mühendisliği bölümünden Yrd. Doç. Dr. Seval Genç ve Malz. Met. Müh. Eda Özlem yer alıyor.
Ekip sık sık bir araya gelerek proje üzerinde çalışıyor. Proje kapsamında binalara bir amortisör konulması hedefleniyor. Amortisöre takılacak elektronik beyin, titreşimleri algılayarak, karşı bir reaksiyon gösterecek. Bu sayede amortisör, depremin sarsıntılarını emerek, yıkıcı etkisini en aza indirecek.


“Bir mekatronik sistem”
TÜBİTAK tarafından desteklenen proje hakkında bilgi veren Sakarya Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin, Türkiye’nin dörtte üçünün deprem riski ile karşı karşıya olduğu ifade etti. Depremin insanı öldürmediğini, binaların insanı öldürdüğünü hatırlatan Engin, “Dolayısıyla biz binaları depreme daha güvenli hale getirebilirsek can ve mal kayıplarında öne geçileceğini öngördük. Bu amaçla bir TÜBİTAK projesi başlattık. Aslında bu projenin ilkesi çok basit, şırınganın içerisinde bulunan bir sıvı ve içerisinde bulunan demir parçacıklarının bulunduğu katı-sıvı karışımı. Bizim projemizin temel ilkesi, sıvının akmaya karşı gösterdiği direnci değiştirme esasına dayalı. Tabi ki bu bir mekatronik sistem aslında. Mekanik ile elektroniğin tam olarak birleştiği gerçek bir mühendislik sistemi. Mekanik tarafta klasik bir amortisör kullanıyoruz, biz elektromıknatıs tarafını kablolar ile yapıp, kabloların ucuna da bir beyin, kontrolcü bir beyin geliştirdik. Bu sayede amortisörümüz binadan gelen titreşimleri algılayarak ona uygun karşı bir sürümleme karakteri geliştiriyor, sürümleme katsayısını otomatik olarak ayarlayarak depremin, zeminden gelen titreşimlere karşı daha az etkilenmesini sağlıyor. Temelde prensibi bu şekilde çalışıyor” dedi.



10 kişilik ekip
Projenin TÜBİTAK destekli olarak bir sene önce başladığını söyleyen Engin, “Şuanda 10 kişi projemizde görev almakta. Bunların bir kısmı araştırmacı, bir kısmı bursiyer olarak doktora ve mastır öğrencileri. Yaklaşık bir yıl daha süremiz var ama şuanda projemizi önemli ölçüde tamamladık. Altı ay içerisinde projemizi tam anlamıyla tamamlayarak bir model bina üzerinde testlerimizi de yapmış olacağız” diye konuştu.

“Yıkıcı etki yüzde 30’lara inecek”
Deprem titreşimlerini, yaptıkları ön testlerde yüzde 60-65’lere kadar sönümlenebildiğini gördüklerini belirten Tahsin Engin, “Bu da zaten depremin bina üzerindeki yıkıcı etkisini yüzde 30’lara çekmesi anlamına geliyor. Bu önemli miktarda binaların yıkılmasına, can ve mal kayıplarının önüne geçilmesine destek olacaktır diye düşünüyoruz. Bütün dünyada bununla ilgili araştırmalar var ama ülkemizde bu konuda ki araştırmayı ilk defa, multidisipliner bir çalışma olduğu için İnşaat Mühendisliği, Makina Mühendisliği ve Metalurji ve Malzeme Mühendisliği ile beraber ortaklaşa yürüttüğümüz, üç üniversitenin konsorsiyum olarak yürüttüğü bir araştırmadan söz ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bir yıl önce başlatılan projenin, 6 ay içinde tamamlanması hedefleniyor. / İHA