Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) için casusluk yaptığı iddia edilen Ürdün vatandaşı Ahmed Mahmoud Ayesh Al Astal “Siyasal veya askeri casusluk" ve "Gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçunu işlediğinin belirlenmesi üzerine Sakarya’da yakalanıp tutuklanmıştı.
Astal hakkında Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 159 sayfalık iddianamede "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama" suçu ile "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme" suçundan toplam 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
BAE için casusluk yaptığı öne sürülen Astal, ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık Astal cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile katılırken sanık avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Türkiye’ye geldiğinde bir medya kuruluşunda işe başlamış
Duruşmadaki savunmasında Türkiye'de gazetecilik yaptığını iddia eden Astal, “BAE’de olan aslen Sudanlı, sonrasında ise BAE’de vatandaşlık alan E.A., Türkiye’de ne iş yaptığını bilmediğim A. isimli vatandaş ile irtibat kurabileceğimi ve Türkiye’deki resmi işlemler, ikametgah ve benzeri işlemler için bana yardımcı olabileceğini söyledi. Ben de A.’yı aradım ve kendimi gazeteci olarak tanıttım. O da bana T. K.'nın numarasını verdi. Ben T.K.’yı aradığımda bir medya kuruluşunda çalışıyordu. Buluştuk, Türkiye’de ikametgah izni almak istediğimi ve çalışmak istediğimi söyledim. O da medya kuruluşunda çalışırsam ikametgah izni alabileceğimi söyledi. Ben de 2014 yılında Ocak-Mark ayları arasında bir medya kuruluşunda çalıştım. Daha sonra ise ayrıldılm. Bu dönemde F.O. ile tanıştım. Telefon üzerinden irtibatım devam etti. Medya kuruluşunda işe başladığımı BAE’de görevli Abuali’ye söylemiştim. Abuali, 'Medya kuruluşunda çalışan Müslüman kardeşlerin numaralarını bana bildir' dedi, ama ben bunu yapmadım. Medya kuruluşundan ayrıldıktan sonra F.O. vasıtasıyla kardeşlerinin Florya’daki ofislerinde 2 hafta çalıştım ve bu durumu da Abuali’ye genel bir bilgi olarak aktardım. Ancak herhangi bir haberleşme uygulamasıyla bu ofiste çalışanların bilgilerini Abuali’ye aktarmadım. Ben ikametgah iznimi ise 2015 yılında gayrimenkul aldıktan sonra aldım” dedi.

Duruşma 10 Eylül’e ertelendi
Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın çalıştığı kurumlara müzekkere yazılmasına, o tarihlerde çalışıp çalışmadığının bilgisinin sorulmasına, T.K.’nın medya kuruluşunda hangi görevde bulunduğunun sorulmasına, sanığın 2018'den beri Türkiye'de kullandığı e-posta adresine hangi ülkelerden erişim sağlandığının tespiti için gerekli müzekkerenin yazılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Görüşünü açıklayan mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek davayı 10 Eylül tarihine erteledi.