Moderatörlüğünü Erdal Hoş’un yaptığı ‘Futbol Sosyolojisi Seminerleri’ dersinin bu haftaki konuğu Kerem Akbaş olurken, derste ‘Futbol Ekonomisi’ konuşuldu. Kerem Akbaş, “Futbol ekonomisi diye ayrı bir durum ürettik. Futbolun ekonomisi ile günlük hayatın, dükkânın veya bir ailenin ekonomisi arasında hiçbir fark yok. Futbolu belirsizlikten dolayı seviyoruz. İşin ekonomi kısmında en sevilmeyen şey belirsizlik. Belirsiz bir ekonomi var ortada ama belirli bir lig var. 18 takım var ligde. Ortalama 100 milyondan her birinin takım kurduğunu varsayalım hepsi iyi kadro kuruyorlar ancak şampiyon olma garantisi vermiyorlar” dedi.

İki ayrı yönetim

Akbaş, Futbol Ekonomisi hakkında açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “Ülkemizde kulüpler 2 şekilde yönetiliyor. Biri dernek yapısı diğeri şirket yapısı. Ülkemizde 4 büyük kulübümüzün hepsi anonim şirket statünde ancak derneğe bağlılar. Bu anonim şirketler halka açık ve siz bu şirketlere yatırım yapabiliyorsunuz. Bunun karşılığında size bu şirketler her üç ayda bir bilançolarını açıklamak zorundalar. Biz en net bilgiyi bu 3-4 takımdan alabiliyoruz. Bu bilgilere göre bir takım analizler yapabiliyoruz. Uluslararası Futbol Araştırmaları Derneği’inin yaptığı araştırmada yaş ortalaması en yüksek olan lig ve en çok yabancı oynatan lig Türkiye Ligi olmuş. Bunun anlamı yaşlı yabancı oyuncuların var demek oluyor. Yine yapılan bu araştırma genç oyuncuların maçlarda aldığı sürenin en az olduğu liglerin arasında Türkiye’nin olduğunu açıklıyor. Bu da durumun başarıya odaklı olduğunu gösteriyor. Yani büyük takımların teknik direktörleri genç oyuncu oynatmıyor.”