Mengen yaptığı açıklamada, “4. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, 2018 için yüzde 16, 2019 için ise yüzde 18’lik bir teklifimiz söz konusuydu. Kamu İşveren Heyeti Başkanı, ‘en düşük memur maaşını yüzde 97 oranında iyileştirdik’ dedi. Şu an en düşük devlet memuru maaşı, bekâr çocuğu olmayan bir hizmetli için 2 bin 405 TL’dir. Yoksulluk sınırı ise ülkemizde 4 bin 800 TL’dir. Yani yoksulluk sınırının aşılması için yüzde 50’lik bir artışa ihtiyaç var. 4. Dönem Toplu Sözleşme’nin kamuoyu gündemine girmesinden bu yana çok temel bir şeyi ifade ederek, ‘Yeni ve Büyük Türkiye söylemi masada yansıtılsın, 4. Dönem Toplu Sözleşmesi bir milat olsun’ dedik. Türkiye’nin uluslararası alanda güçlenmesi, ekonomik anlamda büyümesinin kamu görevlilerine yansımasını istemek gibi temel bir teklifimiz oldu” dedi.

“Eski Türkiye’den kalma bu teklife kapalıyız”

Mengen, enflasyona karşı koruma illüzyonu yerine refahın adil paylaşıldığı, enflasyonda Türk tipi eşel mobil sisteminin devreye girmesini istediklerini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu işveren Heyeti’nin teklifinin bütün bunları karşılamaktan çok uzak olduğunu görüyoruz. Anlaşılan o ki, Kamu İşveren Heyeti’nin elindeki hesap makinesi eski Türkiye’den kalma. Biz sunulan bu teklifi eski Türkiye’nin teklifi olarak görüyoruz. Onun için bu teklifi müzakere etmeye değer bulmuyoruz. Bu teklife kapalıyız. Yeni, makul ve makbul teklifler geldiğinde genel merkezimiz müzakere edecektir.”

Mengen, “Finans sektörü mevcut enflasyon rakamının neredeyse 7 katı kâr etti. Cumhurbaşkanımızın ise bankaların kârından şikâyetçi olan bir ifadesi vardı. Dolayısıyla bankaların kârından bahsedilen bir noktada bize maliyenin cimriliğinden pay düştü anlaşılan. Alın teri dökene yüzde 3, parayı işletene yüzde 40, bankaların kârı enflasyonun 7 kat üzerinden gözüküyor” şeklinde konuştu.

“Masaya gelen teklif müzakere edilemez”

“Açlık sınırı yükseliyor, alım gücümüz düşüyor” diyen Mengen, “3 alternatifli teklifle masaya gittik. Masada tüm alternatifleri sunarak, hangi kalemde iyileştirme yapılacaksa bunu Kamu İşveren Heyeti belirlesin istedik ve masaya gelirken de, 3 şartlı hazır olarak geldik. Birincisi, yüzde 16 istedik, teklifimiz karşılanmış olsaydı, ‘evet’ kartımızı kaldıracaktık. Müzakere edilebilir bir teklif olsaydı, ‘müzakereye açığız’ diyecektik. Masaya gelen teklif müzakere edilmeye uygun bir teklif değil. Bu teklifi müzakereye kapalıyız, yaklaşımını ortaya koyduk. Teklifi küçültenler, bu saatten sonra Türkiye’yi büyütenlerle temas kursun. İleri giden Türkiye’nin, geri giden memurları olmak istemiyoruz. Bize bu reva görülmesin” değerlendirmesinde bulundu.