Kimse Yok mu Derneği Sakarya Şubesi tarafından düzenlenen basın toplantısında,

“Dilenciliğin önlenmesi projesi” hakkında bilgi verildi.

Projenin tanıtımı nedeniyle düzenlenen basın toplantısına, Kimse Yok Mu Derneği Sakarya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Tok, Yönetim Kurulu üyeleri Saadettin Sınırcı, Ali Dursunoğlu, Sakarya Şube Müdürü Mevlüt Kızılay, Halkla İlişkiler Müdürü Ahmet Güldalı, Sosyal İnceleme Sorumlusu Bekir Uysal ve Dernek Gönüllüsü Sakarya Kuyumcular Derneği Başkanı Hakan Tenekeci ile çok sayıda basın mensubu katıldı.

Proje hakkında bilgiler veren Sakarya Şube Müdürü Mevlüt Kızılay, “Sakarya İli Merkezi ana caddelerinde, umuma açık yerlerde ve ibadethanelerin etrafında sayısal boyutu kesin olarak tespit edilememekle birlikte, dilencilik yapan insanlara rastlanmaktadır. Kimse Yok Mu Derneği olarak; gerçek ihtiyaç sahiplerinin mağdur olmaması amacı ile dilenciliğin önlenmesi projesini hazırladık. Yardımlaşmak, toplumsal birlik ve beraberliğin ayakta tutulmasını sağlayan insanlığın ve inançların gereği olan en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Bu noktada kimin ihtiyaç sahibi, kimin dilenci olduğunu anlamanın imkânsız olduğu günümüzde; gerçek ihtiyaç sahiplerine yardımların ulaştırılmasını 'UMUT OL AÇILAN ELLERE'' kampanyamız ile çözüme ulaştırmayı amaçlıyoruz” dedi.

Dilenciliği besleyen ana damarın merhamet duygusu değil, bu duygunun istismarı olduğunu belirten Kızılay, “Bizim kültürümüzde dilenmek ayıp sayılmaktadır. İhtiyacı olmasına rağmen dilenmeyen çok sayıda insanın varlığından haberdarız. Çevremizde özellikle ramazan ayında çok sayıda dilenci görmekteyiz. Dinin yardımseverliği ve merhameti teşvik etmesinin de etkisi ile toplumumuz güçsüzler ve yardıma muhtaçlar karşısında duyarlıdır. İşte bu noktada dilenci bu duyarlılığın farkındadır ve daima onu kullanabilmenin fırsatını gözetir. Unutulmamalıdır ki, dilenciliği besleyen ana damar merhamet duygusu değil, bu duygunun istismarıdır. Dilencinin bizi istismar etmesi bizim iyi niyetimize, daha da önemlisi bilgi eksikliğimize dayanıyor. Bu istismarın önüne geçmek için başvurulacak temel yöntem, dilenciyi “ıslah etmek” kadar merhamet sahibi yüreğimizin ani hareket ve duygusallığına sahip olmak ve konuyu kökten çözüme kavuşturmaktır” şeklinde konuştu.

Projeyle ilgili hedeflerini de anlatan Kızılay, “Kentlerin önemli bir sorunu haline gelen dilencilik; çocuk, yaşlı, kadın, erkek fark etmeksizin insanları sokağa iten, onları sokaklarda birçok risk ve tehlikelere karşı savunmasız bırakan, çocuklarımızın eğitimlerinden geri kalmalarına ve alın teri kavramının yerini kolay para kazanma arayışının almasına neden olan toplumsal bir sorundur. Tüm bu olumsuzlukların yanı sıra; aslında gerçek ihtiyaç sahibi olmayan dilenciler yardım yapma düşüncesindeki insanlar ile gerçek ihtiyaç sahiplerinin arasına girerek yardımların amacına ulaşmasına engel olmaktadır. Bu projemizle toplumsal bir olguya dönüşmüş olan ve insanların vicdanlarına hitap ederek haksız gelir sağlayan bireylere rehabilitasyon sağlamak, gerçek ihtiyaç sahiplerini tespit ederek, ölçülü bir şekilde ayni-nakdi yardımlarda bulunmak, iş bulmak, topluma faydalı hale gelen birey olmalarını hedefliyoruz” dedi.

“Onurlu olan kalplere umut olalım ki o eller kimseye açılmasın” diyerek konuşmasını sürdüren Kızılay, ‘umut kart’ hakkında da bilgi verdi.

Kızılay, “Projemizle birlikte derneğin iletişim bilgilerinin yer aldığı  ‘UMUT KART’ 100 binden fazla bastırılmıştır. Bu kart, halkımıza ve bilakis işyerini açtığında her gün bu sıkıntılara maruz kalan fedakar işadamı ve esnafımıza gönüllülerimiz eliyle ulaştırılmıştır. Bu hastalığa çare bulmada aynı dili konuşarak ulaşmamız en gerekçeli ümidimizdir. Esnafımız, bu kartları kendilerini rahatsız eden dilenci ve ihtiyaç sahiplerine verebilirler. Dilencilik yapan ve ihtiyaç sahibi kişilerin bu kartla derneğe başvuru yapmalarını sağlayabilirler. Derneğimize bu kartla başvuru yapan ihtiyaç sahiplerine geniş kapsamlı sosyal incelemeler ve araştırmalar yapılacaktır. İl dışından dilencilik yapmak amacıyla İl Merkezimize gelen dilencilerin engellenerek, ikamet ettikleri illerdeki sosyal yardım kurumlarına yönlendirilmesi ile birlikte gereken ihtiyaçları tespit edilerek mağduriyetlerinin giderilmesi için kendilerine bilgi verilecektir. Tespit edilen ihtiyaç sahiplerinin mağduriyetleri nakdi yardımlar ve imkanlar ölçüsünde giderilecektir” dedi.