Sapanca Belediye Meclisi, Belediye Başkanı Dr. Aydın Yılmazer başkanlığında toplandı. Sapanca Gölü ile ilgili belediyenin yaptırımda bulunmadığı eleştirileri yapıldığını söyleyen Yılmazer, göl konusunda çaresiz olduklarını ve yaptırım yetkileri bulunmadığını ifade etti.

Gölün ismini, Sapanca’dan aldığını belirten Yılmazer, bunun dışında göl üzerinde söz haklarının bulunmadığını belirtti.

Yılmazer, “Belediye meclis üyeleri olarak bana, şu olmadı, bu olmadı diyorsunuz. Size soruyorum, kanunen ne yaptırım hakkımız var? Sapanca Gölü’nü kullanma hakkı Çevre ve Orman Bakanlığında.  SASKİ kiralama noktasında, İSU her şeyde. Şu an, TÜPRAŞ mahkeme noktasında. Ben kendim de bu davaya müdahil oldum. Gidip mahkemede konuşacağım. TÜPRAŞ, 1952 yılından bu yana Sapanca Gölü’nden devlet kontrolünde su alıyor. Belgesini gösterdiler. Kendilerine, B planlarını neden şu ana kadar yapmadıklarını sordum. Yapmadılar, çünkü hazır su geliyor. Su bol diye yapmadılar. Şimdi derhal B planı yapıldı ve İzmit atık suyu arıtma noktasına geldi” dedi.

TÜPRAŞ yetkililerine, Sapanca Gölü’nü besleyen su havzasının büyük kısmının derelerden geldiğini hatırlattığını da söyleyen Başkan Aydın Yılmazer, “Gölü besleyen dereler değil mi? Suyun yüzde 80’i buradan gelmiyor mu? Sapanca Belediyesine şu ana kadar ne katkı yaptınız? Kocaeli Belediyesi’ne katkı yaptılar. Kocaeli sınırlarından ne kadar su geliyor? Hiç” şeklinde konuştu.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin su sıkıntısı yaşanmaması konusunda çalışmalar yaptığını da kaydeden Başkan Yılmazer, “İşte Ballıkaya barajı, işte Akçay barajı. Ben de Sapanca Belediye Başkanı olarak yapılması gerekenleri sürekli dile getiriyorum. Bu koltukta kim oturursa otursun, 'Başkan olarak göle şunu yaptırmıyorum, bunu kesmiyorum’ deme hakkımız yok. Biz ancak göle ve suyumuza sahip çıkmak için protesto ederiz, gündeme getiririz, mahkemelere müdahil olup sıkıntıyı dile getiririz. Bunun dışında yapabileceğimiz başka bir şey yok” dedi.

Su fabrikalarına valilik tarafından ruhsat verildiğini söyleyen Yılmazer, “Su fabrikalarına belediye ruhsat vermiyor. Bana kalsa bir tanesine bile ruhsat vermem” dedi.

sapanca_belediye_meclisi2.jpg

MHP’li Belediye meclis üyesi Atilla Eker ise, gölü besleyen dereler üzerindeki bazı su fabrikalarını Yahudi iş adamlarının işlettiğini belirterek, “Sapanca Gölü hepimizin geleceği. Ancak doğal su kaynaklarımızın yarısından çoğunu bugün Yahudi asıllı iş adamları işletiyor. Saniyede 40 litren su paketleniyor ve bu da yılda 150 trilyona yakın su satıldığını gösteriyor. Sapanca Belediyesi olarak biz buna göz mü yumacağız. Belediyenin su fabrikalarına yaptırım uygulama yetkisi var” şeklinde konuştu.

Eker, “İlçe ve belde belediyelerin bu işten tamamen çıkartılmasını kasıtlı buluyorum. Sapanca gölü için yasa tasarısı hazırlayalım, bizim göle sınırımız var. Sapanca Belediyesi sınırları içinde doğal su kaynaklarımız var” şeklinde öneri getirdi.

MHP’li Eker’in eleştirilerine yanıt veren Başkan Aydın Yılmazer, “Ben bu konuda belki de sizlerden 10 kat daha fazla duyarlıyım. Bunları zaten biliyoruz ve farkındayız. Bunların yanında olabilecek ve uygulanabilecek alternatif öneriler getirin” dedi.