Son yıllarda çocuğa karşı şiddet ve çocuk istismarının arttığına dikkat çekilen basın açıklamasında, “Bu durumun güncel örneği de kamuoyunda yankı uyandırdığı üzere ahlaki ve vicdanı çöküntüye sebep olmuş, Elazığ’ın Karakoçan ilçesine bağlı bir köyde meydana gelen ve hepimizi derinden sarsan ancak ve ancak vahşet olarak nitelendirebilecek çocuğun cinsel istismarı olayıdır. Olay ile ilgili savcılıkta soruşturma başlatılmış, savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin kabulü ile Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış ve davanın ilk celsesi 26/05/2015 tarihinde görülmüştür. Cinsel istismara uğramış mağdur çocuk, koruma altındadır. İstismar olayını gerçekleştiren, mağdur çocuğun ailesi ile birlikte yaşları 14 ile 65 arasında değişen çok sayıda suça sürüklenen çocuk ve sanık yargılanmaktadır.  Önemle belirtmek gereklidir ki sanıkların ve suça sürüklenen çocukların dışında bu olaya sessiz kalan, göz yuman her birey vicdani ve ahlaki değerlerini kaybetmiş olmanın yanında olaya sessiz kalarak yasal anlamda sorumlu hale gelmişlerdir. Şiddetin her türlüsüne maruz kalan çocukların yanında olacağımız ve çocuk ihmal ve istismarı konusunda hassasiyetimiz baromuzca defaten vurgulanmıştı. Elazığ Barosu ile birlikte; Sakarya Barosu, Diyarbakır Barosu, Manisa Barosu, Şırnak Barosu, Giresun Barosu, İzmir Barosu, Denizli Barosu, Sivas Barosu, Ankara Barosu, Mersin Barosu, Aydın Barosu, Adana Barosu, Bitlis Barosu, Gaziantep Barosu, Bartın Barosu, Bursa Barosu, Sinop Barosu, Eskişehir Barosu, Tunceli Barosu, İstanbul Barosu olarak söz konusu cinsel istismar olayında davanın takipçisi olacağız. Tüm barolar;  ülkemizde çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması, çocuğun haklarının korunması sırasında insan haklarına dayalı, adil, etkili ve süratli bir usul izlenmesi, soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesinin gerekliliğini vurgulamaktadır. Ayrıca Barolar olarak; Çocuk Koruma Kanunu ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ile güvence altına alınan koruma, yaşatma, geliştirme ve katılım şeklindeki temel ilkeler ile çocuğun yüksek yararı ve her konuda çocuğun ayrıcalıklı yararının gözetilmesi ilkelerinin dikkate alınarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma, fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının gözetilmesini sağlamak adına her türlü gerekliliği yerine getirmek için çalışmalarını sürdüreceklerdir” ifadelerine yer verildi.