“Özel rejime” dönüşen devlet yapısı”
Son bir yıldır OHAL kapsamı içinde uygulanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, demokratik bir devlet olmaktan uzaklaşılarak , “özel rejime” dönüşen bir devlet yapısı haline gelindiğini belirten Baro Başkanları, bu sürecin yargıda çok ciddi sıkıntılara yol açtığını ifade ettiler.  Süreç içerisinde yargı mensuplarının güvenceden yoksun bırakıldığını belirten başkanlar, son olarak Yargıçlar Sendikası Başkanı’nın tayininin yargıç teminatına bir darbe olduğuna dikkat çektiler.



“Yargı siyaset stratejilerinin uygulama alanı değildir”
Toplantı sonunda yayımlanan bildirgede “Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak tasarımlanmıştır. Gerek gözaltı/tutuklama ve gerekse tahliye kararlarının hukuksal temelden uzaklaşması, halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddi olarak etkilemiştir”  diyen Baro Başkanları hükümeti uyardı.
OHAL süresince yaşanan tüm bu sıkıntılara ek olarak, avukatlık kanunu içeriğinde yapılması planlanan değişiklikler ile “avukatlık” mesleğinin yargı içindeki etkisinin azaltılması hatta itibarsızlaşmasına yönelik maddelere en sert tepki Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan’dan geldi.


“Hukuku, insan haklarını savunamayan bir Baronun başkanı olmayacağım”
Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan yaptığı açıklamada, “Hukuksuzluğun en büyük problemimiz olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Yargının kurucu unsuru biz avukatlar ve baroların avukatlık yasasında belirtildiği üzere hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak gibi asli bir görevi var. Getirilmek istenen düzenleme ile hukukun üstünlüğü ve insan hakları için dava açma yetkisi elinden alınan bir baronun başkanı olmayacağım. Yasanın bu şekilde geçmesi durumunda istifa edeceğim. Baro Başkanının veya yönetim kurulu üyesinin bir asli ceza hakimi tarafından görevden alınabiliyor olması Baroların bağımsızlığı üzerinde ciddi bir tehdittir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.