Sakarya Barosu Stajyer Avukatları Ayşe Topaloğlu ve Mahide Kara Baro Hizmet Binası Konferans Salonunda düzenlenen törende yemin ederek ruhsatnamelerini aldılar.

Baroda artık geleneksel hale gelen ruhsat törenlerinde ülke ve yerel gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Baro Başkanı Av. Zafer Kazan’ın bu haftaki gündemi Pazar günü çıkan KHK’lardı.

Özellikle 696 sayılı için “Bu KHK hukuk ve demokrasinin sonudur. OHAL artık hukuka ve demokrasiye son verme aracı haline getirilmiştir” diyen Başkan Kazan:

“Bu KHK ihanete ortak olmaktır”

“Biz 15 Temmuzda ülkenin ihanet yokuşundan demokrasinin düz ovasına hukukun güvenli şemsiyesi altında bir araya gelmek için büyük bir çaba sarf ederken birlik beraberlik derken sakın hukuktan ayrılmayalım hukuka ihanet edenleri hukuk içinde yargılayalım derken 696 sayılı KHK ile bu ülkede iç savaş çıkartabilecek ve toplumu birbirine kırdırabilecek halkı birbirine düşürebilecek sivil yapılanma adı altında korkunç edişe verici bir KHK çıktı. Bu KHK ile muhalif bir anayasal eylem dahi, herhangi biri tarafından terör eylemi olarak adlandırılarak eline silah alıp müdahale etme yetkisi veriyor ve bu şekilde suç işleyen insanlara ceza muafiyeti getiriyor. Bu, demokrasinin hukuk devletinin sonudur. Meclisi bombalayanların ihanetine ortak oluyorlar. Eğer hukuka inanıyorsanız, eğer demokrasiye inanıyorsanız, eğer bu ülkede insanlarımızın barış içinde, huzur içinde yaşamalarını istiyor iseniz bu kâbus senaryosundan vazgeçin ve bu KHK’yı lağvedin. OHAL,  artık hukuka ve demokrasiye son verme amacı haline gelmiştir derhal kaldırılmalıdır” dedi.

“Amaç nedir?”

Başkan Kazan, “Anayasal bir hak olan herhangi bir eylem ve davranışı darbenin devamı veya terör eylemi olarak kim nasıl irtibatlandıracaktır? KHK tabiri ile resmi hiçbir sıfat taşımadığı gibi resmi bir görevi de bulunmayan ‘siviller’ buna nasıl karar verecektir? Bu KHK’ yı çıkaranlar ne yaptıklarının farkındalar mı?  Anayasal düzene kasteden hainlere karşı halkın direnme hakkı zaten var. Zaten böyle bir hak var iken peki bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? Amaç nedir? Hukuk dışı paramiliter bir çete kurmak mı?

“Meclise tarihi bir vazife düşüyor”

İşgal şartlarında bu milletin Türkiye Büyük Millet Meclisine güvendiğini hatırlatan Başkan Kazan Meclisin işgal günlerinde üstlendiği role dikkat çekerek TBMM’yi göreve çağırdı.  “TBMM’yi olağanüstü gündem ile toplanmaya davet ediyoruz.  Türkiye Büyük Millet Meclisi işgal günlerinde bu ülkeyi o karanlık süreçten çekip çıkardı ise bugün açıkça demokrasiyi hukuku hedef alan bu KHK darbesinde de rolünü üstlenmeli ve ülkemizin geleceğini kurtarmalıdır. Meclise bugün tarihi bir vazife düşüyor.” şeklinde konuştu.

“Anayasa mahkemesi kendisini inkâr etti!”

Anayasa Mahkemesini de sert bir dille eleştiren Başkan Kazan: “Anayasa Mahkemesine söyleyecek söz bulamıyorum. Anayasa Mahkemesi bu KHK’lar ve OHAL ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu süreci denetleyemiyorum diyerek zaten kendisini inkâr etti. Öyle ki kendisini dahi kapatacak bir KHK’da yapacak hiçbir şeyi olmadığını itiraf etti. Anayasa Mahkemesi de diğer mahkemeler de çaresizlik içindedir. Ancak bir kez daha Anayasa Mahkemesini Anayasa’yı okumaya, Hukuku ve demokrasiyi hatırlamaya davet ediyoruz. Bu ülkede ‘hukukçuyum’ diyen bir kişi bu düzenlemeden memnun ise veya sesini çıkarmıyor ise artık kendine ‘hukukçu’ demesin!” dedi.

“Tek tip kıyafet yargısız infazdır”

‘Tek tip kıyafet’ için de değerlendirmelerde bulunan Başkan Kazan bu uygulamanın hukukun en temel kaidelerinden biri olan “masumiyet karinesi”ne aykırı olduğunu ve bu nedenle de yargısız bir infaz olduğunu söyledi.

“Mahkemeler suçlu ile masumu ayırt etmek içindir. Peki, yargılama devam etmekte iken tek tip kıyafet, yargılamaları nasıl bir hale getirecektir? Bunun yargılamaya ve adalete nasıl bir katkısı olacaktır? Katkı bir yana büyük bir zararı olacaktır! Peki, ne için yargılamaya bu zararı veriyoruz? Bu uygulama kimin amacına hizmet edecektir? Hukuk bir kurallar bütünüdür. İlkeler bütünüdür ve bu ilkelerin en başında masumiyet karinesi gelmektedir.  Hukukun masumiyet karinesi çiğnenir ise adalet nasıl tecelli edecektir? O zaman mahkemelere ne gerek var?  Tek tip elbise yargısız infazdır, insan hakları ihlalidir ve trafik kuralları gibi hukuk ilkelerinin ihlalidir. Tarihe not düşüyoruz ve diyoruz ki gelin bu düzenlemeden vazgeçin.”

“Avukatsız mahkeme olmaz!”

Söz konusu KHK ile aynı zamanda avukatsız yargılamanın da önünün açıldığını ifade eden Başkan Kazan “eğer bir mahkemede avukat dışarı çıkarılabiliyor ve avukatın yokluğunda karar verilebiliyor ise o kararı veren mahkemeye mahkeme denmez! Bu düzenleme mahkemeyi mahkeme olmaktan bir yargılama mercii olmaktan çıkarmaktadır! Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2.maddesini, hukuk devleti ilkesini, tamamen ortadan kaldırmaktadır! Anayasa Mahkemesi bu durumu görmüyor mu, duymuyor mu, bilmiyor mu? Gözlerini kulaklarını ve ağzını kapatmış beni ilgilendirmez mi demektedir?

Yeni KHK ile getirilen düzenlemelerden birinin de İstinaf mahkemelerinin yerel mahkeme kararlarında gerekçe bulunmamış olmasını bozma nedeni yapamayacağına dair düzenleme olduğunu ifade eden Başkan Kazan “o zaman mahkemeleri de kürsüleri de yasaları da Anayasayı da tam da darbecilerin yapmak istediği tamamen ortadan kaldırın gitsin” dedi. Mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının bir zorunluluk olduğunu, bunun Anayasanın bir emri olduğunu ifade eden Başkan Kazan sözlerine şöyle devam etti; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Açın Anayasa’nın 141.maddesine bakın. Aynen böyle yazdığını göreceksiniz. Peki, Anayasanın emri böyle iken bir KHK ile bunu nasıl yapabilirsiniz? Sadece bu düzenleme bir ülkenin nereye doğru sürüklendiğinin bir resmidir! Bu ülke artık Anayasa ile değil KHK ile yönetilmektedir. Bunun adına o zaman KHK devleti denir Hukuk devleti değil! Nasıl olur da bir mahkemenin kararının gerekçesiz olması kabul edilebilir! Yargılama demek gerekçe demektir! Ben gerekçeye bakmayacağım demek sen artık zaten mahkeme değilsin demektir! Anayasa Mahkemesi bunu görmeyecekse duymayacaksa, Anayasa’yı uygulamayacaksa gidip elbette simitle ilgili yasal düzenlemeleri inceleyebilir!

“Avukatlar hukuku savunacak”

Böylesi ağır bir gündem ile birlikte ruhsatlarını alarak Avukatlık mesleğine başlayacak olan meslektaşlarına da seslenen Başkan Kazan: “Artık dünden daha güçlü olmalıyız. Siz sadece bir avukat değilsiniz, siz toplumun geleceğini omuzuna almış insanlarsınız. Mahkemeler korku içinde tarafsız adil hareket edemezlerken hukuku savunmak artık herkesten daha çok bizim sorumluluğumuzdur. Sizlere güveniyorum, bize güç vereceksiniz” sözleri ile yemin edip mesleğe başlayan avukatları tebrik etti.