Veren elin, alandan elden haberinin olmadığı güzel bir gelenek olan ‘ZİMEM’in yaşatılması için hayırseverlere seslenen Başkan Akdardağan, “Ramazan ayının gölgesi üzerimize düşmüş ve heyecanımız artmıştır. Allah mübarek Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirmeyi herkese nasip etsin. Böylesine maneviyat yüklü ayda zekatını vermek isteyen iş adamlarımız, hayırseverlerimiz ve vatandaşlarımıza çağrımız var. Gelin bu Ramazan ayında bakkala borcunu ödeyemeyen ve ödemekte güçlük geçen vatandaşlarımızın borcunu kapatın.” Dedi. 

 “Ramazanda hiç tanımadığı birinin borcunu ödeme anlamına gelen, ancak günümüzde unutulan Zimem geleneği Sakarya’da yaygınlaşsın istiyoruz” diyen Başkan Akdardağan, “Bu zorlu süreçte bakkallardaki ödenemeyen borçlar veya veresiye defterinin satın alınması hayırda bulunmak isteyenler için bir fırsattır. Osmanlı'dan bize miras kalan ZİMEM ile veren elde, alan elde bu dünyada birbirlerinden haberi olmayacak ve mahcubiyet yaşamayacaktır. Böylesine güzel ve anlamlı geleneğin ilimizde yaygınlaşsın istiyoruz. Bu yıl kurulacak gösterişli iftar sofralarının yerine, böylesine anlamlı hayır işi yapılırsa, hem ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız, hem de esnafımız rahat bir nefes alacaktır. Bu vesileyle 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayı şimdiden ülkemize, şehrimize, esnafımıza ve tüm İslam Alemine hayır ve sağlık getirsin.” Dedi.  

 ZİMEM NEDİR?

Zimmet kelimesinin çoğul hali olan zimem, borç anlamına gelmektedir. Zimem defteri de bu borçların yazılı hale getirildiği defter anlamına geliyor. Osmanlı Devletinden gelen zimem geleneğinde zengin vatandaşlar, tanımadıkları bir dükkana girer ve vatandaşın veresiye defterindeki borçlarının tamamını veya bir kısmını öderlermiş. Borcunu ödeyemeyen bulunmazsa borç defterini açıp borçlulardan rastgele bazılarının borçları iş yeri sahibine ödenirdi. Hayırseverlerin kendi isimlerinin bilinmemesini istemesi ve yapılan hayrın gizli kalmasını isteyenler için zimem günümüze kadar bir gelenek olarak yaşatılmaktadır.