Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında saat 17.00’da toplanan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı saat 19.00 itibariyle sona erdi. Toplantı sonrasında kameraların karşısına geçen Bakan Koca, alınan kararları açıklayarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bilim Kurulunun ardından açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Çalışmalarına, salgın Çin’de baş gösterir göstermez, 10 Ocak’ta başlayan Bilim Kurulumuz bugün İstanbul’da. O tarihten bu yana, ilk kez bir toplantımızı Ankara dışında yaptık. Bilim insanlarımızın katıldığı toplantı az önce sona erdi. Koronavirüs Bilim Kurulunun Ankara dışında toplanması sıradan bir olay değildir. Üç gün önce, İstanbul’da vaka sayılarının, Türkiye’nin yüzde 40’ına ulaştığını açıkladım. Covid-19 testi pozitif çıkan her 10 kişiden 4’ü İstanbul’dadır. Hekim ve hemşirelerden ambulans şoförlerimize kadar, bütün sağlık çalışanları, hastane yöneticileri, Bilim Kurulu üyeleri, ilgili bütün kurumlar olarak teyakkuzdayız. Durum, bize olduğu kadar size de büyük sorumluluk yüklüyor. Son 7 günde ortalama vaka artışı, geçen ayın ortalamasından yüzde 85 fazladır. Oran, 16,5 milyon nüfusla birlikte düşünüldüğünde korkutucudur” dedi.

“Artış, İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir”
Artışın İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde daha yüksek olduğunu belirten Bakan Koca, “Artış, İstanbul’a günlük gidiş gelişlerin fazla olduğu şehirlerde de yüksektir. İstanbul’un yakın temaslısı diyebileceğimiz Balıkesir’de ve Tekirdağ’da yüzde 96, Bilecik ve Düzce’de yüzde 99, Edirne’de yüzde 91, Bursa’da yüzde 84, Sakarya’da yüzde 76, Kırklareli’nde yüzde 71, Kocaeli’de yüzde 63’tir. Sadece sayılan iller değil, tüm Türkiye, İstanbul’un temaslısıdır. Gelişme, salgınla mücadelede 83 milyonu ilgilendirmektedir” diye konuştu.

“İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır”
İstanbul’un dünya kalabalık kentleri arasında 14. Sırada olduğunu belirterek konuşmasını sürdüren Bakan Koca, “İstanbul’da durumu kontrol altına alamazsak, salgın baş edilebilir olmaktan çıkacaktır. Nisan ayında yaşadığımız tehlike de büyüktü. Hareket halindeki nüfusu 20 milyon civarında olan İstanbul’un, salgının merkezi olmasını güç birliği yaparak, kuralları uygulayarak önledik. Şimdi, benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bu duruma neler yol açtı? İstanbul, dünyanın en kalabalık kentleri arasında 14. sırada. Mesafe kuralına uymayı zorlaştıran bir şehir, iç içe yaşıyoruz. Virüsün yayılmasına çok elverişli hayat şartlarına sahibiz. Hareket halindeki kitle çok büyük. Kışı burada geçirmek üzere yoğun dönüşler oldu. Tıpkı memlekete gidişlerde, Anadolu’da yaşanan vaka artışları gibi, kurallara uyumun azalmasıyla birlikte, İstanbul’da salgın hızla tırmandı. Tehlike karşısında teyakkuza geçebiliyoruz: Ama riski savar savmaz, hayatı akışına bırakıyoruz. Karşılaştığımız ve tüm ülkeyi riske atacak durumun tarifi budur. Salgınla savaşta disipline ve uzun süreli başarıya ihtiyacımız var. Düştüğümüz yerden kalkmak her zaman mümkün olmayabilir. Kişilerin göstereceği küçük ihmallerin bedelleri büyüktür” ifadelerini kullandı.