Sakarya tarım sektörü raporu sunumu ve çiftçi eğitim sertifika dağıtım törenine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın yanı sıra, Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba, Vali Yardımcıları, Kaymakamlar ve davetliler katıldı.

Törende söz alan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Türkiye'deki tarım ve hayvancılık çalışmaları hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin büyümesinde çiftçilerin büyük katkısı olduğunu söyleyen Fakıbaba; “Sofralarımızda tükettiğimiz her gıda da çiftçilerimizin alın teri ve emeği vardır. Yaz-kış demeden üretim yapan fedakar Türk çiftçisi bu toprakların gerçek sahibidir. Avrupa’nın en büyüğü, Dünyanın 7’nci büyük tarım gücü haline bu arkadaşlarımızla geldik. Bu topraklar ilk kez tarımın yapıldığı topraklardır. Bu sebeple Anadolu, tarımda çok özel bir yere sahiptir. Türk tarımına ve çiftçisine hak ettiği değeri ve desteği her zaman sağladık. Bundan sonrada sağlamaya devam edeceğiz. Çiftçilerimizin daha iyi şartlarda üretmesi ve daha çok kazanması için büyük reformlar yaptık. Çiftçimizi yaptığımız projelerin merkezine aldık. Kalkınma yerelden başlar ve yerel her şeyi bilir. Bugün burada çıkan raporun özetini okudum. Bu çalışmayı yapan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Maddeler çok hızlı şekilde yapılabilecek şeyleri barındırıyor ama yapamıyoruz. Sanırım bunda benimde sorumluluğum var. Kırsalda iyi yaşamı sağlayacak ve şehre göçü önleyeceğiz. Kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttıracağız. Bu bağlamda eski bir belediyeci olarak bu yetkileri yerel yönetimlere vermiş olsak çok daha hızlı olarak sorunların çözüleceğini inanıyoruz" diye konuştu. 


Hayvancılık alanında yapılan yatırımlardan da bahseden Bakan Fakıbaba; "Yediğimiz her gıda bizim sağlığımızı yakından ilgilendiriyor. Destekleme politikalarımızı dahi üreticileri esas alarak değiştirdik. 'Üretici kazanmazsa hiç kimse kazanamaz' dedik ve bu zamana kadar toplam 110 Milyar TL nakit hibe verdik. Bu yıl 14.5 Milyar TL bütçemiz mevcut, önümüzdeki yıl bunun 19.5 Milyar TL olması için gerekli çalışmaları başlattık. Son 15 yılda hayvancılığa yaklaşık 25 Milyar TL destek verdik. Elimizde TİGEM’leri çok etkili şekilde kullanacağız. Organizasyonlarda bazı sıkıntılar olsa da, bu sorunları hızlıca aşacağımıza inanıyoruz. Bir taraftan bu destekleri sağlarken bir yandan da ilgili sektör paydaşlarıyla iş birliği yapıyor ve çiftçimizi bilgiyle buluşturuyoruz. TZOB ile yaptığımız çalışmalarda çiftçimizi bilgilendirmeyi ön plana çıkarıyoruz. Hep beraber el ele verirsek gözümüzde büyüyen her şeyi çok rahat yapacağız. Çünkü insanımız buna yatkın ve severek yapıyor. Hayvancılıkla ve toprakla uğraşmayı seven insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bundan büyük bir mutluluk duyuyorum. Geleceğin tarımda, tarımın geleceğinin ise özellikle gençlerimizde ve kadın çiftçilerimizde olduğunu biliyoruz. Bu potansiyelimizi yeteri kadar değerlendiremiyoruz. Bu bağlamda TZOB ile yapmış olduğumuz iş birliğini çok önemsiyoruz. Gençlerin tarımsal üretimde yer almasını teşvik etmek için çeşitli projeler yürütmekteyiz. Biz tarımda Avrupa birincisiyiz ama dünyada da ilk 3’e girmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

"Talep olmayan ürünleri üretmemeliyiz" 
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba sözlerine şu şekilde devam etti: "Özellikle et ithalatına baktığımızda görüyoruz ki en fazla besicilikle uğraşmışız. Ülkede 1 Milyon düve eksiğimiz var ve düve üreten insanlara hayranlıkla bakıyorum. Et eksiğimizin ve et fiyatlarının yüksek olmasının sebebi olan düve eksiğimizi karşılamak için çalışan arkadaşlarımız geç para kazanıyor ama ülke için çok önemli bir yatırım yapıyor. Bakanlık olarak imzalanan 250 bin düve ve anaç hayvan projesinin sebebi de budur. Tarımda daha da başarılı olmalıyız. Bazı ürünler çiftçilerimizin elinde kalıyor, talep olmayan ürünleri üretmemeliyiz. Planlı ve programlı olmalıyız. Fındık iyi olduğu için seviniyorum ama fındık fiyatları nasıl olacak bunu merak ediyorum. Bizim mutlaka üretimimizi tüketime göre planlamamız lazım. Mutlaka sözleşmeli aile işletmeleri kurmalıyız. Türkiye’den yurt dışına ihraç edilen ürünler üretmeliyiz. Yapılan hizmetlerimiz oldukça iyi ama daha da iyisini yapmalıyız. Bunu hep beraber başaracağız. Gençlerimiz ve kadınlarımız el attığı her yerde başarılıdır. Geleceğin çok parlak olduğunu görüyoruz. Gençlerimiz bu işe önem veriyor. Eskiden bu çok talep edilen bir alan değildi ama artık bu çok talep edilen bir alan haline geldi. Gençlerimizin örnek ve önder çiftçi olma yolundaki adımları çok hoşumuza gidiyor. Bu amaçlar kapsamında 2013 yılından bu güne kadar projemizden 27 bin gencimiz faydalandı. Hibe destek uygulamalarımızla 30 Bin TL destek verdiğimiz projelerimizde eğitim aldığını ispatlayan gençlerimize ve kadın girişimcilerimize pozitif ayrımcılık sağlıyoruz. Aslında haklarını veriyoruz. Bu konuda gelecek eğitim taleplerine de her zaman hazırız. Bu projelerimizin ülkemize ve tarım sektörüne hayırlı olmasını diliyorum. Yapılan çalışmada çok önemli başlıklar olduğunu görüyorum, bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve benzeri çalışmalara örnek olmasını diliyorum." 

Yapılan konuşmaların ardından program, çiftçi eğitim sertifika dağıtım töreni ile devam etti.