Tarihten bu yana süregelen kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel boyutu ile değil psikolojik tarafıyla değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Av. Esra Turgut son zamanlarda ulusal basına da yansıyan vakalardan örnek verdi.

Aymazlık

“İlahiyatçı İhsan Şenocak’ın ‘’Pantolon giyen ve üniversiteye giden kadınlar cehennemlik’, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü’nün ‘Yabancı bir kadının elini tutmak ateşi avuçlamaktan daha korkunçtur’  söylemleri toplumda kadınlar aleyhine negatif algı oluşturarak kadınları pasifize etmeye çalışan açıklamalardır” diyen Av. Esra Turgut, boşanmaların nedenini şiddet değil de şiddete uğrayan kadınların haklarını kullanması olarak gösteren Akit yazarının tavrını da aymazlık olarak nitelendirdi.

“Mücadele samimi değil”

Av. Esra Turgut, kadına yönelik şiddetle ilgili yasalarda iyi niyetli çabalarla iyileştirici düzenlemeler yapılsa da, kadınların Cumhuriyetle birlikte kazandıkları hak ve kazanımlarını ellerinden almaya yönelik düzenlemelerin yapılmasının, kadın haklarının teminatı olan laiklik ilkesinden uzaklaşılması, devlet kurumlarının kullanmakta olduğu dilin ve açıklamaların kadın haklarına aykırı olması, şiddeti önlemeye yönelik mücadelenin samimi olmadığı izlenimi yarattığını ifade etti.

Turgut, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına kadına yönelik şiddet duruşmalarını takip edin çağrısında bulundu.

Kaynarca duruşmasına çağrı

“Bakan düzeyinde duruşmalara gidilmesi ve böyle bir iki duruşma takibi bile kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin zihniyet dönüşümüne katkı sunacağını düşünmekteyiz” diyen Av. Esra Turgut, Kaynarca İlçesinde Suriyeli Emani El Rahmun ve bebeğinin katledildiği vahşetin duruşmasının 1 Aralık’ta yapılacak olduğunu da hatırlattı. Turgut, “Kaynarca İlçesinde meydana gelen ve savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınmış olan Suriyeli Emani El Rahmun ve bebeğinin katledildiği vahşet ile ilgili 1 Aralık’ta yapılacak olan duruşmaya bakan düzeyinde bir katılımın olması son derece anlamlı olacaktır” dedi.