Söz konusu akademisyenlerin imzaladığı ve “Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi gerekiyor” gibi ifadelerin yer verildiği bildiriye imza atan akademisyenlerden Sakarya Üniversitesi’nde görev yapan iki isme, AK Partili Gençlik Kolları Üniversite Başkanlığı tarafından mektup yazıldı.

SAÜ’de Araştırma Görevlisi olan Ayfer Karabıyık ve Serkan Taşkent’e “Kara Zarflarda” bir mektup yazan partili gençler, şu ifadelere yer verdi; “Sayın Hocam,
Eğitim hayatım boyunca akademisyenlerin entelektüel namusla öğrencilerine örnek olma ve tarafsız, özgür bilim ile insanlığa hizmet eden gençler yetiştirme misyonuna sahip olduğuna inandım. Bini aşkın akademisyenle geçtiğimiz ay yayınladığınız bildiriyi gördüğümde ise büyük hayal kırıklığına uğradım.
Bir bilim adamına, akademisyene yakışır tavrın gerçekleri eğip bükmeden ülkesinin sokaklarını hendeklerle, barikatlarla savaş alanına çeviren, okulları yakan, insanları evlerinden, işlerinden eden bir örgütü tenkit ederek milletinin yanında olmak ve ülkesinin selametini düşünmek olduğuna inanıyorum.
Bildirinizi okuduğumda ise akademisyenliği bir araç ve kalkan olarak kullanarak terörle mücadele eden milletimizi bir delil ya da veri göstermeden sivil katliamlarla suçladığınızı gördüm. Devrimci şiddet övücülüğünün akademide bir gelenek olarak sürdüğünü gördüm.
Üniversiteye ülkemin geleceğinde bir katkım olsun, memleketime bir faydam olsun, gerçekten bilimle uğraşayım diye gelen benim gibi öğrenciler bu ülkede üniversiteli gençlerin 27 Mayıs’ta kullanıldığını, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat’ta bedeller ödediğini gördü.
Elbette her konuda hem fikir olmak zorunda değiliz, üniversiteler eleştirel aklın önemsendiği yerlerdir. Her konuyu tartışabiliriz ama sonuç olarak birlikte ülkemiz için iyi olanı ararken yanlış yöntemler, şiddeti meşrulaştıran ve teşvik eden söylemler sadece yıkıma yol açar.
Hocam,
Sizlerden ricam lütfen artık üniversitelerde gerçekten bilimle uğraşalım, toplumumuza fayda sağlayalım, toplumsal olaylarda marjinal gruplardan değil milletimizin selametinden yana tavır alalım. Yıllarını bizim eğitimimiz için çalışarak, çabalayarak geçiren ailelerimizi mahcup etmeyelim.
Bu ülkenin gençlerine daha fazla bedel ödetmeyelim.
Sağlıcakla kalın…”