İmanın birinci şartı, Allah’a imandır. Amentü’deki, (billahi) ifadesi, Allahü teâlânın varlığına, birliğine inanmayı, iman etmeyi bildirmektedir.
Allahü teâlâ birdir, Ondan başka ilah yoktur. Her şeyi yaratan Allahü teâlâdır. Yerde ve göklerde bulunan bütün varlıkları, maddeleri, cisimleri, özellikleri, olayları, kuvvetleri, kanunları, bağlantıları yaratan, yalnız Odur. Ondan başka yaratıcı yoktur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Her şeyi yaratan Allah’tır.) [Zümer 62]
(Her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah’tır.) [Mümin 62]

Allah’ı tanımak
Allah demekle, dua etmekle, Allah tanınmış olmaz. Mesela, Ehl-i kitap da Allah diyor veya bid’at fırkaları da Allah diyor. Selefiler, (Allah gökte) diyor. Bazı kimseler de, tabiatı yaratıcı bilip, sıkışınca Allah diyorlar. Allahü teâlânın tek yaratıcı ve mutlak kudret sahibi olduğuna inanmıyorlar. Bunlar Allah’ı tanımış olmuyorlar.
Tanımak, önce Amentü’deki altı esasa dinimizin bildirdiği şekilde inanmakla olur. İkincisi, sevmek ve itaat etmek şarttır. Onun emir ve yasaklarına meydan okuyan, inkâr eden, Onu tanımış olmaz. Söz dinlemeyenin, mesela haramlardan kaçmayıp ibadetleri yapmayanın, (Ben Allah’ı iyi tanıyorum) demesi, yalancılık olur.
Allahü teâlânın zâtî ve sübutî sıfatları bilinirse mesele kalmaz. Her bakımdan Allah'ı tanımak mümkün olmaz. Mesela ezelîdir deniyor. Ezelî olmayı anlayamayız. İhlâs suresinde, (Doğmadı) buyuruluyor. Bunu da anlamak mümkün olmaz. Sadece inanacağız. Zatı hakkında bir şey düşünmek zararlı olur. Çünkü (O hiç bir şeye benzemez) buyuruluyor. O zaman bir şeye kıyas yapmak yanlış olur. Bunun için âlimlerimiz, (Allahü teâlâyı tanımak, anlaşılamayacağını anlamaktır. Yani akılla anlaşılmaz) buyurmuşlardır./ www.dinimizislam.com