Programın açılış konuşmasını yapan Ahmet Çiçek, "Osmanlıca eğitimi ecdadın mesajlarını nesillerin okuması ve anlaması bakımından gerekliliktir, milli bir borçtur. Bu konudaki tartışmalar siyasi fikir ve ideolojilerden arındırılmalıdır" dedi. 

Osmanlı Arşivinin yetkili sendika temsilcisi ve Genç Memur-Sen Yönetim Kurulu Üyesi olan Ahmet Çiçek,  konuşmasını Milli Arşiv Kanununun gerekliliğine ayırdı. Çiçek, dünyanın en zengin ve en nitelikli arşivlerinden birine sahip olan Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünün kurulduğu 1984'ten bu yana 30 yıldır teşkilat kanununa sahip olamadığını hatırlatarak birçok önemli olayların 100. yıllarına girerken Milli Arşiv Kanununun yasallaşmasının milli bir borç ve bir gereklilik olduğunu savundu.

Osmanlı Arşivinin çeşitli kademelerinde 30 yıldır görev yapan Arşiv Uzmanı Mesut Öğmen de, Osmanlı Arşivinin tarihi seyri ve arşivcilik organizasyonu üzerinde durdu. Arşivciliğin İslâm dünyasında Batı’dan çok daha önce başladığına dikkat çeken Öğmen, “Avrupa’da papazlar kalemle yazmayı yeni öğrenirken İslâm memleketlerinde kütüphaneler dolusu arşiv vardı. Özellikle Abbasiler kütüphanecilik konusunda, Osmanlı ise arşivcilik konusunda çok ileriydi” dedi.

ilesam_osmanli_arsivi2.jpg

Mesut Öğmen, Osmanlı sınırlarında kurulu 36 devlete doğrudan, ilişki kurduğu onlarca devlete dolaylı olarak kaynaklık eden Osmanlı Arşivinin yok sayılarak bir dünya tarihi yazılamayacağını savundu.

Programın ikinci bölümünde katılımcılar konuşmacılara sorularını yöneltti. Kapanış konuşmasını Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan ve İLESAM İstanbul Şubesi Başkanı Cafer Vayni  yaptı.