Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu, 616. hafta basın açıklamasında, siyasetten, ekonomiye, yargıdan eğitime her alanda kriz yaşandığını söyledi. İstanbul’dan gelen Adalet Zemini üyelerinin de destek verdiği açıklamada, “Adaletin hakkını vermenin, hakkın sözünü yükseltmenin her geçen gün biraz daha zorlaştığı zamanlardan geçiyoruz. Bir dönem, sistemin yaşadığı krizlerden bahsederken; artık krizin sistem haline geldiği dönemleri yaşıyoruz. Siyasetin krizi topluma yönelik baskı ve şiddet üretiyor. Toplumsal sorunlara ve taleplere çözüm üretmek yerine, onlarca yıllık inkâr politikalarına geri dönülüyor. Ekonominin krizi asgari ücretli kölelik üretiyor. Kamuda ehliyet ve liyakat değil, mevki sahiplerine sadakat esas alınmaya devam ediyor. Üstelik bu tür bir kadrolaşmanın, 15 Temmuz’da nasıl bir felakete yol açtığı tecrübe edildiği halde! Emek; denetimsiz bir piyasanın insafsızlığına, acımasızlığına terk edilmiş... Emekçi; güvencesiz, kıdem tazminatsız, taşeronlaşmış, esnek çalışma adı altında hakları tırpalanmış bir hale getirilmiş ki daha ucuza sömürülebilsin” ifadeleri kullanıldı.

Yargının krizinin hukuksuzluk, eğitimin krizinin cehalet ürettiği ifade edilen açıklamanın devamında “Yargı, hakkın, hukukun güvencesi olmaktan çıkınca; düşünceyi ifadenin, barışı savunmanın, adaleti istemenin bedeli de ağırlaşıyor… Tüm bunların ortasında ise toplum büyük bir kriz yaşıyor. Toplumun krizi, her an derinleşen sosyal bir uçurum üretiyor. İnsanlar birbirine karşı sağırlaşıyor, birbirinin sesini işitmiyor. Yalnızca kendinden olanı sayan, kendisi gibi olana bakan insanlar çoğaldıkça; mevcut toplumsal kutuplaşmadan herkes kaybederek çıkıyor. İnsanı insana kırdırtarak, gününe gün, gücüne güç katanlar ise kendi devrinin saltanatını sürmeye devam ediyor… İşte böyle bir zeminde; Platform olarak, bizi birbirimize bağlayacak en önemli ilkenin adalet olduğunu hatırlatıyoruz. Güçlülerin menfaati uğruna toplumun hukukun ve maslahatının çiğnenemeyeceğini söylüyoruz. Mağrur kınayıcıların kınamasına aldırmadan; ihtişamın sofrasına kurulmadan; üç günlük menfaat kapısına kul olmadan; her hal ve şartta doğru bildiğimiz sözü söylemeye devam ediyoruz” denildi.