Taraklı ilçesi Alballar köyünde yaşayan Sabri Özşahin, kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında yer alan kaşıkçılığı 62 yıldır gün yüzüne çıkarıyor. 72 yaşındaki Özşahin, Hollanda’da, İngiltere’ye yemek kaşığı yaptığını ayrıca ABD ve İtalya’da kaşıklarının kullanıldığını söyledi.



“En iyi kaşık şimşir veya zeytin ağacından olur”
Kaşık kültürünün çok eskilere dayandığını söyleyen Özşahin, “62 senelik kaşık ustasıyım. Kaşık kültürümüz dededen ve babadan hoca Ahmet Yesevi’ye dayanıyor. En iyi kaşık şimşir veya zeytin ağacından olur. Şimşir kaşıkla yemek yiyen insanda mide hastalığı ve diş sağlığı sorunu olmaz. Bunun yanında şimşir tarak da var, tarağı kullananda saç sorunu olmaz. Mesela elektriklenme, kepeklenme ve migren ağrısı olmaz. Tahta kaşıkları elde yapan azaldı neredeyse yüzde 20’ye düştü“ dedi.



“Profesör de olsaydım yine aynı işi yapardım”
Bu işe 10 yaşında başladığını söyleyen Özşahin, “Bu işe 10 yaşında başladım çünkü köyümüzde okul yoktu. Dedemizin ve babamızın yanında oturup hafif işler yaparken kaşık yapmaya başladım. 6-8 metre kare dükkanım var adı ise kaşık odası diye geçiyor. Bu işte aile boyu çalışıyoruz. Profesör de olsaydım yine aynı işi yapardım. Ve ben şu an bu işin profesörüyüm. Her işin bir profesörü var bu işin profesörü de benim. Gençken daha hızlı yapardım, şimdi  yapımı 40 dakika sürüyor. Beni Hollanda’dan çağırıyorlar. Ayrıca İngiltere’ye yemek kaşığı yapıyorum. ABD’ye, İtalya’ya da kaşık gönderiyorum" dedi.