Hendek ilçesinde önceki gün meydana gelen ve orta büyüklükte olmasına rağmen çevre illerden de hissedilen 4.6 (Mw) büyüklüğünde depremin ardından şehirde varlığını sürdüren çok katkı binalar da gündeme geldi. Betonarme Yapılar, Deprem, Yapı Mekaniği, Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı, Mevcut Betonarme Binaların Deprem Performansı gibi birçok ulusal ve uluslararası akademik çalışması olan Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naci Çağlar,  yaklaşan olası büyük depreme dikkat çekti.

Çağlar, “Son yaşadığımız deprem yakın zamanlarda yine büyük depremler yaşanabileceği gerçeğini bizlere hatırlatmıştır. Son yüzyılda Kuzey Anadolu Fay hattında meydana gelen; 1943-Hendek, 1957-Abant, 1967-Adapazarı, 1999-Gölcük ve 1999-Düzce depremleriyle Sakarya ve civarında 25-30 yıllık zaman aralıklarında büyük-yıkıcı depremler olduğu görülmektedir. Bu depremlerle derinden etkilenen Sakarya’da yapılan bazı iyileştirmelere rağmen günümüzde yapıların depreme karşı güvenliğinin sorgulanmaya devam etmesi deprem güvenliği konusunda ne kadar yol aldığımızı da gündeme getirmektedir” dedi.

1999 yılında meydana gelen depremin ardından depreme dayanıklı yapı tasarımı ve yapımı konusunda, gerek yönetmelik gerekse uygulama ve denetim açısından çok büyük ilerlemeler olduğunu hatırlatan Naci Çağlar, “Ancak özellikle ilimizde depreme maruz kalmış, hasar almış veya almamış tüm binalar halen büyük bir bilinmezlikle karşı karşıyadır. Sakarya’nın depremselliği ve zemin yapısı dikkate alındığında 1997 öncesi yapılmış ve 1999 Marmara Depremini yaşamış çok katlı binaların taşıdığı riskler ortadadır. Yeni depremler yaşanabileceği gerçeğinin farkında olarak bu tür binaların depreme güvenli hale getirilmesi için üniversiteler, kamu kurumları, meslek odaları ve bu tür riskli evlerde yaşayan insanların işbirliği yapmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu konuda; yetkili ve sorumlu tüm paydaşların özellikle 1997 öncesi yapılan çok katlı binalar hakkında gerekli tüm adımları kararlılıkla atmaları gerekmektedir” dedi.