Geçen gün Ahmet Bağ ile yolda karşılaştık.

Kısa bir “ne yapıyorsun” hoş-beş muhabbetinden sonra bir yere oturup uzun uzun sohbet ettik.

Eski günlerden bahsettik.

O günlerden bu günlere çok şeylerin değiştiğinden dem vurduk.

Bu işin gerçek manada “çilesini” bizlerin çektiğini anlattık.

Gelinen noktada medyanın içinde bulunduğu sıkıntılardan konuştuk.

Artık medyada bir Ahmet Bağ’ın neden yetişmediğini hararetle tartıştık.

Tabi konuşmanın devamında ise sizlerin de tahmin edeceği gibi konu Ahmet Bağ’ın Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile ilgili kısa macerasına geldi dayandı…!

***

Doğrusu Ahmet Bağ’ı yeni yetişen medya mensubu arkadaşlar nasıl tanır bilemem.

Ancak Ahmet Bağ’ı başta basın camiası olmak üzere hazırlayıp sunduğu televizyon programları üzerinden Sakarya’nın büyük bir bölümü tanır.

Ahmet Bağ uzun yıllar yerel televizyon kanallarının başında görev yapmış, yaptığı başarılı yayınlar üzerinden de Sakarya’da yaşayanların takdirini kazanmıştır.

Bazı sosyal konularda konuşmacı olarak panellere katılmış, kalkınma ajansının basını temsilen tek üyesi olmuş Sakarya’nın önemli bir değeridir.

***

Ahmet Bağ’ı iyi kötü yakından tanıdığım için söylüyorum;

O bir partili değildir.

Bildiğim kadarıyla CHP başta olmak üzere hiçbir yapı ile bağı yoktur.

Hiçbir partiye üyeliği olmamıştır.

Seçim dönemlerinde hiçbir parti adına çalışmalara katılmamıştır.

Gerçi yayıncılık yaptığı dönemlerde AK Parti başta olmak üzere belirli konularda tüm siyasi partileri ciddi biçimde eleştirdiği olmuştur.

Özellikle AK Parti’ye eleştirileri barış süreci, İsrail ile ilgili yaşanan gemi krizi, Suriyeliler konusu, gelir dağılımı ve asgari ücretle ilgili olmuştur.

Zaten bu konularda AK Parti de zaman zaman kendi öz eleştirisini yapmıştır…!

***

Ahmet Bağ’ın özel hayatı da enteresandır.

Görünüşte hiç de öyle gelmez ama alkol kullanmaz, sigara içmez bir kişiliğe sahiptir.

Hatta kredi kartı ve otomobil bile kullanmayan bir kişiliği vardır.

Bilinenin aksine zamanının büyük bir bölümünü kitap okuyarak geçirir ve sokak köpeklerine ayırır.

Lüksten ve abartıdan uzak, sade ve basit bir hayatı vardır.

Özgürlüğüne düşkündür.

Giyim ve kuşamına da pek dikkat etmeyen, düzgün ve dürüst yaşamaya çalışan bir adamdır…!

***

Evet;

Geçtiğimiz günlerde adı Sakarya Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü olarak geçtiğinde Ahmet Bağ adına sevinmiştim.

Zira oldum olası yıllarını bu mesleğe vermiş Ahmet Bağ gibi deneyimli ve tecrübeli isimlerin bu gibi yerlerde değerlendirilmeleri gerektiğini savunmuşuzdur.

Hala da aynı görüşteyim.

Üstelik Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin de Ahmet Bağ’ı yakından tanıdığını biliyorum.

Ahmet Bağ ile ilgili hem basından hem de AK Parti camiasından birileri ile görüştüğünü de düşünüyoruz.

Zaten Ahmet Bağ isminin bu görüşmeler sonrasında gündeme geldiğini tahmin etmek de zor değil…!

***

Neticede Ahmet Bağ’ın Sakarya Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü olarak görevlendirileceği iyiden iyiye dillenmeye başlanmıştı.

Hatta Ahmet Bağ’ın katıldığı bazı toplantılarda kendisini tebrik edenler bile oldu.

Bir müddet sonra “internet haber siteleri” Ahmet Bağ’ın Sakarya Büyükşehir Belediyesi Basın Koordinatörü olarak göreve başlayacağını yazdı.

Aslında bu “malumun ilanı” olmuştu.

İyi kötü bizim camiada herkes bunu biliyordu.

Diğer “internet haber siteleri” Ahmet Bağ haberini yapınca artık biz de konuyu “medyadetay.com’a” taşıyalım dedik.

Diğerlerinden farklı olarak da Ahmet Bağ’ın ağzından birkaç cümle ekledik.

Tabi “kızılca kıyamet” koptu.

Diğer “internet haber sitelerinin” haberi dert olmadı.

Hatta haberi bizden birebir kopyalayıp kullanan “internet siteleri” de oldu.

Ancak nedense bizim yaptığımız haber sıkıntı oldu…!

***

Oysa haber, yazı dili açısından da, ifade ve anlam açısından da son derece düzgün bir anlatımı içermekteydi.

Haberde ne büyükşehir belediyesini ne de Ekrem Yüce’yi sıkıntıya sokacak bir kelime yoktu.

Hatta Ahmet Bağ’ın çalışma yöntemleri açısından büyükşehir belediyesine ve Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ye önemli ölçüde katkı yapacağı vurgusu vardı.

“Medyadetay.com’da” sıkıntıya neden olan o haber metnini defalarca okudum.

En ufak bir sıkıntılı ifade bulamadım.

Meğer birilerinin takıldığı bölüm, haberin basın bölümüymüş.

Neden takıldıklarını hala anlamamakla birlikte basınla ilgili bölümünü tırnak içinde bir kez daha yayınlıyor ve takdiri size bırakıyorum…;

***

“Bir bölgenin gelişmişliği basının gücü ve etkisi ile doğru orantılıdır diyen Bağ ‘Son yıllarda basının ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığını biliyorum bu noktadan yola çıkarak, yapımızı dokumuzu ve imkânlarımızı da gözden geçirerek, sorunların çözümü için kısmen de olsa büyük şehir belediyesi olarak neler yapabiliriz konusunda karşılıklı yapılacak değerlendirmelerin de yararlı olacağını düşünüyorum’ dedi.

Ahmet Bağ gerek Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’nin çalışmaları ve girişimleri, gerekse büyükşehir belediyesinin etkinlikleri, projeleri ve saptamaları ile ilgili yapıcı eleştirilerden her zaman istifade edeceklerini, yalan, yanlış, iftira ve tehditler üzerinden yapılan haberlere de asla pirim vermeyeceklerini söyleyerek bu gibi durumlarda da hukuki açıdan gereğinin yapılacağını söyledi.”

***

İşte sıkıntıya neden olduğu söylenen haberin bölümü burası!

Bu bölümden nasıl, ne niçin bir maraza çıktı veya çıkartıldı orası biraz karışık.

Şimdi burada o konuya girmeyeceğim.

Zira konu ile ilgili hem Sezai Matur hem de Necdet Başoğlu detaylı bir yazı kaleme aldı.

Burada beni ilgilendiren asıl mesele Ahmet Bağ’ın Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne Basın Koordinatörü yapılmamasını, yaptığımız habere bağlayanların olması.

Güya her şey bitmiş ama biz haber yaparak Ahmet Bağ’ın işine “taş” koymuşuz.

Doğrusu konunun bizi üzen tarafı da bu oldu.

Gerçi “ne alakası var” deseniz de halen daha Ahmet Bağ’ın işi ile ilgili bizi suçlayanların olduğunu söyleyebiliriz.

***

Sonuç olarak kendileri kriz olanlar bu krizi uydurmuş oldu.

Peki, sonra ne oldu?

Gerek sosyal paylaşım siteleri üzerinden, gerekse haber yorumlarında Ahmet Bağ’a önemli ölçüde destek geldi.

Eleştirenlerin sayısı da bir elin parmağını geçmedi.

Destek verenler açık ve net olurken bunu fırsat bilen birileri de kendilerini açık etmeden eleştirilerini mesaj yolu ile bizzat Ekrem Yüce’ye yaptılar…!

***

Son olarak bir sitem de Ahmet Bağ’a!

Yahu durup dururken nereden çıktın karşıma?

Küllenmeye yüz tutan bir konuyu tekrar aklıma düşürdün.

Şimdi; “nereden çıktı bu yazı” diye yine altında bir şey arayacaklar.

Başka işin mi yok Ahmet ağabey?

Git kedilerinle, köpeklerinle mutlu ol.

Kendine iş arama…!