Türk askeri “Afrin” operasyonuna başladığı günden beri Anadolu insanı kendi kendine bir “seferberlik” ilan etti.

Her ne kadar Mehmetçiğin herhangi bir sıkıntısı olmadığı, bütün ihtiyaçlarının karşılandığı açıklansa da Anadolu insanı durduğu yerde duramıyor.

Kimi yerde insanlar kendi imkânlarıyla, bazı bölgelerde ise bir araya gelip “imece” usulü bir şeyler yapmaya çalışıyor…

Kimi eline bir şiş almış Mehmetçiğe “bere” ve “yün çorap” örüp yetkililere teslim ediyor.

Kimi de Mehmetçik soğukta üşümesin diye evindeki odunu çuvallara doldurup askerlerimize götürüyor.

Birçok Anadolu insanı da yaşına bakmadan “Askerlik Şubelerine” gidip “gönüllü” olmak için sıraya giriyor…

Bunu herhangi bir ülkede göremezsiniz! Bu özellik sadece ve sadece Anadolu insanına mahsustur.

Konu vatan, millet, din, devlet olunca birlik olup varını yoğunu, malını canını bu vatana feda eder.

Zaten bizi biz yapan değerlerin en büyük özelliği de budur. Anadolu insanında bu “şuur” var olduğu müddetçe bu devleti Allah’ın izniyle kimse yıkamaz…

Geçen akşam TV’lerde haberleri izlerken yine Anadolu’nun bir yerinde analarımız, bacılarımız bir araya gelmiş Mehmetçik için harıl harıl çalışıyordu.

Onlarca kadın birlik olmuş, kimi hamur açıyor, kimi açılan hamurların içini dolduruyor, kimi de bunları pişirmeye çalışıyordu.

Bu arada muhabir soruyor; “bu hazırlık ne için.” Verilen cevap; “Mehmetçiğimiz için. Onlar bizim için canlarını ortaya koyarken biz boş oturamayız…”

Elbette bu haberler Mehmetçiğe ciddi manada “moral” oluyordur. Biz bile ortaya çıkan bu manzara karşısında gururlanıyoruz.

Ancak maalesef kendi aramızdan bile milletin bu gayretini küçümseyip konuyu başka yerlere çekenler çıkıyor.

Gerçi insanı insan yapan değerleri yitirenlerden bu “şuuru” anlamalarını beklemek de yanlış olur…

Netice itibariyle Anadolu insanı çok farklıdır. Onları anlamak için biraz olsun Etiler’den, Şişli’den, Levent’ten, Kadıköy’den kalkıp Anadolu’ya inmek lazım.

Nitekim bu ülkenin Kurtuluş Savaşı da boşuna Anadolu’dan başlamamıştır. Anadolu’da çakılan kıvılcım büyüyüp İzmir’de son bulmuştur.

Siz Anadolu insanını eleştireceğinize kendinize şu soruyu sorun, “Etiler, Şişli, Levent, Kadıköy’den neden bir ‘Nene Hatun’ çıkmaz?” Sahi neden çıkmaz…?