Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara “Ankapark” açılışında yaptığı konuşmada belediye başkanlarına yönelik uyarılarda bulundu.
Belediye başkanlarından vatandaşın gönlünü kırmamalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkça şunları söyledi;
- Halkımın gönlünü kıran benim de gönlümü kırmış olur. Biz gönülleri kırmaya değil, gönülleri yapmaya geldik.
- CHP’nin Hatay Belediye Başkanı ‘oy’ yoksa yol da yok diyor.
- Böyle kibir kuleleri var.
- Benim bir belediye başkanım böyle dese kapıya koyarım…!
***
Doğrusu bu siyaset anlayışı geçmişte kaldı zannediyorduk.
Zira “80’li” ve “90’lı” yıllarda birçok belediyede böyle bir anlayış vardı.
Yapılan seçimlerde falanca mahalleden mevcut belediye başkanına “oy” çıkmamışsa o mahalle cezalandırılırdı.
O mahallenin “çöpleri” toplanmazdı.
Sokak yolları yapılmazdı.
Hatta çeşmelerinden suları akmazdı…!
***
Maalesef 2019 yılında halen daha bu anlayış içinde olan belediye başkanlarının olması çok ama çok manidardır.
Belediye başkanı dediğin “oy” versin vermesin her mahalle ve sokağa eşit şartlarda “hizmet” götürmekle mükelleftir.
“Çöpleri” toplamayıp, insanları toza toprağa mahkûm edip vatandaşa “ceza” veren bir belediye başkanı en hafif ifadeyle “ayıplıdır.”
Dolayısıyla bu belediye başkanlarına halen daha sandıktan “oy” çıkması da başlı başına başka bir “ayıptır…!”
***
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uyarıları son derece yerindedir.
“Oy yoksa yol da yok” anlayışı artık gündeme bile gelmemelidir.
Belediyecilik AK Parti’nin seçim sloganında da yer aldığı gibi “Gönül belediyeciliği” anlayışıyla yapılmalıdır.
Zaten tam tersi de “ceza belediyeciliği” olur.
Bu anlayış ile belediye başkanlığı koltuğuna oturan da o makamda çok uzun süreli kalamaz.
Kalmamalı da.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dediği gibi anında “kapı önüne konmalıdır…!”
***
Netice itibariyle belediyecilik aslında çok da zor bir iş değil.
Yeter ki vatandaşın “çöpünü” topla, yolunu yap, çeşmesinden suyunu akıt.
En önemlisi de vatandaşla iç içe ol.
İnsanların gönlünü kırma.
Gönlünü al.
Bak o zaman sırtın yere geliyor mu…?
