CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, TBMM’ye kendisiyle ilgili gelen “fezlekeye” fena içerlemiş.

Özkoç kendisiyle ilgili “1 Nisan 216 tarihli” Çağlayan Adliyesi önündeki eylemle alakalı “fezleke” hazırlanmasına “inanamadım, şaşırdım, üzüldüm” dedi.

Dahası o tarihte Çağlayan Adliyesi’nde bulunmadığını, hatta İstanbul’da dahi olmadığını söyledi…

Engin Özkoç bu konuda haklı olabilir. Açıklamasında dediği gibi o tarihler arasında İstanbul’da bile olmayabilir.

Ancak bunu hemen Türkiye’de “hukukun bittiğine, adaletin kalmadığına” bağlamak doğru değil.

Bu siyasi bir söylemdir ve haklı olabileceğiniz bir noktada haksız duruma düşersiniz. Zira bunun tersi durumunda kendinizi savunacak haliniz kalmaz…

Zaten Engin Özkoç, dediği gibi o tarihte gerçekten İstanbul’da değilse “üzülmesine ve şaşırmasına” hiç gerek yok.

Çıkar aslanlar gibi hakkınızda hazırlanan “fezleke” tarihinde nerede olduğunuzu kanıtlarsınız, olur biter.

Peşinen “telaşa” kapılmanın bir anlamı yok! TBMM’ye ne ilk defa bir “fezleke” geliyor ne de sadece sizin “dokunulmazlığınızın” kaldırılması isteniyor…

Nitekim milletvekili “dokunulmazlıklarının” kaldırılması konusunu TBMM gündeme taşıyan da hep siz oldunuz.

Her fırsatta milletvekilliği “dokunulmazlığının” kaldırılmasını ve milletvekillerine “yargı” yolunun açılmasını dile getirip durdunuz.

En son AK Parti ve diğer milletvekillerinin “dokunulmazlığı” oylamasında Mecliste “el kaldıranlar” arasında CHP olarak sizin de olduğunuzu hatırlatmakta yarar var…

Peki, ne oldu da şimdi Engin Özkoç TBMM’ye gelen bu “fezleke” üzerine açıklama yapmak ihtiyacı duydu?

İnsan ister istemez “CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç hakkında TBMM’ye gönderilen başka ‘fezleke’ de mi var?” diye düşünmeden edemiyor.

Eğer var ise, Engin Özkoç’un bu yüzden TBMM’ye yeni gönderilen “fezlekeyi” bahane etmesi normaldir…

Hem milletvekili “dokunulmazlığı” ile ilgili “kalksın” diyeceksiniz hem de iş kendinizle ilgili bir “fezlekeye” geldiğinde veryansın edeceksiniz!

TBMM’deki diğer milletvekillerinin “dokunulmazlığı” kaldırılırken iyi, iş size gelince; “inanamadım, şaşırdım, üzüldüm” diyeceksiniz!

Doğrusu biz sayın vekilden, “dokunulmazlığım kaldırılıp, gerçek ortaya çıksın” diye bir açıklama beklerken, “Engin Özkoç’un şaşkınlığına şaşırdık!” Ya siz…?