Çocukluğumdan beri duyduğum, günümüzde bile siyasilerin ağzından düşmeyen, yazar çizer takımının sıkça kullandığı bir terim vardır:
Emperyalizm.

TDK sözlüğünde şöyle tarif ediliyor: “Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık, yayılımcılık, emperyalistlik.”

Emperyalizm üzerine çok kitaplar yazılmıştır. Bunlardan biri de tarihçi Baymirza Hayit’in kaleme aldığı “Türk Dünyasında Emperyalizmin İzleri” adlı eseridir. Kültür yayınlarından 1978 yılında çıkmış. Başka baskıları da var.

Biz, bunlardan Orhan Kurmuş’un kaleme aldığı “emperyalizmin türkiye’ye girişi”  adlı yapıtını inceleyeceğiz. Bilim yayınları tarafından İstanbul’da 1974 ve 1977 yılında yayınlanmış. Bu konuda kitap yazmak isteyenler için güzel bir kaynak. Kurmuş, sekiz bölüm halinde hazırladığı kitabının giriş bölümünde şöyle diyor: “Emperyalizmin Türkiye’ye girmesi süreci ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan ilişkiler bütünü, özellikle 1960’lardan sonra birçok tartışmaya konu oldu.”

Peki bu tarihten önce tartışılmadı mı? Elbette tartışıldı, bunun kıskacından kurtulmaya çalışıldı. Orhan Kurmuş, anlaşılır bir dille kaleme aldığı eserinde şu konulara değiniyor:

“Batı Anadolu’nun Önemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun Serbest Ticarete Açılması, Aydın Demiryolu, Osmanlı İmparatorluğu’nun dış ticaretinde İzmir’in önemi, Batı Anadolu’da pamuk üretimini canlandırma çabalarının sonuçları, Banka ve sigorta şirketlerinin gelişmesi, Kırsal nüfus değişikliklerinin etkisi, İngilizlerin Batı Anadolu’da toprak sahibi olmaları süreci, Pamuk işletme sanayinin gelişmesi, Yünlü üretimi, Kömür, manganez ve madencilik, Emperyalizmin talanı, Emperyalizmin etkisi altında ekonominin tek yönlü gelişmesi, Fransız oyunları, Alman emperyalizminin üstünlüğü ele geçirmesi, Almanya’nın yerini ABD aldı.”

Orhan Kurmuş, 1946 yılında Milas'ta doğdu. 1968 yılında ODTÜ Ekonomi ve İstatistik Bölümü'nden mezun oldu. Londra Üniversitesi'nde doktora yaptı. 1983 yılı başına kadar ODTÜ'de öğretim üyesiydi. 2002 yılında emekli oldu. Diğer yapıtının adı: “Bir Bilim Olarak İktisat Tarihinin Doğuşu”.