Yahu;

Dolar biraz kıpırdasa.

Altın parıldasa.

Yağmur çok yağsa!

Kar yolları kapasa.

Zam üstüne zam yaparsınız.

Bu konuda Allah’tan korkmadığınızı ve kuldan da utanmadığınızı biliyoruz.

Ancak son tarihi geçmiş ürünleri “çöpe” atarken hiç mi vicdanınız sızlamıyor…?

***

Şimdi burada isimlerini tek tek yazmayacağım.

Ancak hepimizin yakından bildiğiniz malum “marketler” her gün “son kullanma tarihi” geçti diye çöpe öyle gıda maddeleri atıyor ki içiniz parçalanır.

Birçok insanın sofrasına koyamadığı;

Hele garibanın çoluğuna çocuğuna henüz daha tattıramadığı ne ürünler her gün boşu boşuna çöpe gidiyor.

Yazık günah ya…!

***

Diyeceksiniz ki;

- Son kullanma tarihi geçmiş ürünleri millete mi yedirsinler?

Elbette hayır.

Ancak “son kullanma tarihi” geçti diye de memleketteki binlerce market zinciri “çöp dağları” oluşturmasın.

Bu ürünlerin bir şekilde çöğe gitmesi engellensin.

Nasıl mı?

Aslında çok basit…!

***

Her market, raflardaki ürünleri günü gününe, saati saatine takip ediyor.

Öyleyse “son kullanma tarihi” yaklaşan ürünleri belirli günlerde dağıtın garibana!

Hadi onu yapmadınız.

Parayı çok seviyorsunuz.

Bari fiyatları düşürün.

Nitekim Avrupa’da birçok market bu yöntemi uygulayıp ürünleri çöpe atmıyor.

Onlar “son kullanma tarihi” yaklaşan bu ürünlerde ciddi indirimler yapıp “nimetin” ve milli servetin çöpe değil garibanın “kursağına” gitmesini sağlıyor.

Elin “gâvuru” bunu yapıyor da siz neden yapmıyorsunuz?

Sahi neden…?

***

Doğrusu size bu ürünleri garibana verin veya çok ucuza satın demek abes olur.

Zira para kazanma hırsı gözünüzü öyle kör etmiş, öyle gaddar ve insafsız olmuşsunuz ki;

Bu “nimetleri” milli serveti göz göre göre çöpe atarsınız da vicdanınız hiç ama hiç sızlamaz.

Gerçi neden sızlasın ki?

Bunlar milletin “kursağındakine” bile göz dikmiş.

Ha bire fiyatları şişirerek vatandaşı “kazıklayıp” duruyorlar.

Garibanmış, vatandaşmış, milli servetmiş umurunda mı?

Bizdeki de akıl işte…!