Geçen gün Hendek Belediyesi’nde bir “kavga” oldu.

Hendek Belediyesi’nde çalışan iki müdür bir birine girdi.

Hem de ne girme!

Yumruklar havada uçuştu.

Kafa, göz, ağız, burun nereye rast gelirse.

İçlerinden biri hastanelik oldu.

Sonuçta konu adliyeye intikal etti.

Tabi “kavga” bu denli ciddi olunca Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu da bir açıklama yapmak zorunda kaldı…!

***

Elbette kim haklı, kim haksız orasını bilemeyiz.

Konu mahkemeye intikal ettiğine göre kararı mahkeme verir.

Tabi birileri araya girip her iki tarafı da barıştırıp sonra da karşılıklı şikâyetler geri alınmazsa.

Orasını bekleyip göreceğiz.

Ancak ortada ciddi bir sıkıntı var.

Bu sıkıntıyı çözecek olan veya çözmesi gereken kişi de Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’dur…!

***

Düşünün;

Aynı olay özel bir şirkette veya bir işyerinde olsa n’olur?

Önce bir “tutanak” tutulur.

Sonra her iki taraf da “kulağından tutulup kapı önüne koyulur.”

Hem de “tazminatsız” ihbarsız.

Zaten bu işin yolu yordamı budur.

Aksi halde her iki taraf arasındaki “husumet” bitmez.

Allah korusun olaylar daha farklı bir yere doğru gider…!

***

Peki;

Hendek Belediyesi’ndeki bu kavga sonrasında nasıl bir işlem gerçekleşecek?

Şuraya yazıyorum;

Her iki taraf da Hendek Belediyesi’nde çalışmaya devam edecek.

Hendek Belediye Başkanı her iki müdürle çalışmaya devam edecek.

Hatta onları korumaya devam edecek.

Nitekim Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’nun sıcağı sıcağına yaptığı açıklama da bunu gösteriyor…!

***

Şunu diyebilirsiniz!

- Canım bunlar devlet memuru.

- İlgili kanun kendilerine geniş haklar tanımış.

- Ha deyince işten atamıyorsun.

Doğru.

Doğru da;

İlgili kanun memurun, memurla ağız, burun kırarcasına kavga etmesine de izin vermiyor.

Yani;

“Memurin Muhakematı” diye bir kanun var;

Ancak;

“Memurin Keyfiyeti” diye bir kanun yok.

Öyle kamuya ait, üstelik vatandaşların yoğun olarak gelip gittiği belediye gibi bir kurumda değil “kavga” etmek sesini bile yükseltemezsin…!

***

Kim bilir;

Bakarsınız Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu başta biz olmak üzere herkesi yanıltır.

“Basiretli” davranıp her iki memuru “kulaklarından tutuğu gibi kapı önüne koyar.”

Biraz “zor” gibi gözükse de, olması gereken bu.

Bakalım kim “yaman” onu hep birlikte göreceğiz…!