HAK-İŞ Konfederasyonu Sakarya İl Başkanı Mehmet Mesut Gökdemir, önceki yıl asgari ücretin oransal artışlar yerine bin 300 TL olarak belirlenmesiyle tabanın yükseltilmesi anlamında önemli bir adım atıldığını, bu yıl için de kabul edilebilir bir asgari yaşam standardının belirlenmesi anlamında bir artış beklendiğini, ancak yapılan artışın bu beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. HAK-İŞ Konfederasyonu Sakarya İl Başkanı Mehmet Mesut Gökdemir, yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu: “Toplumun ve çalışanların önemli bir kesimini ilgilendiren asgari ücret, 2017 yılı için bin 404 TL olarak belirlendi. Ancak bu artış, beklentileri karşılamaktan son derece uzaktır. 2016 yılı için asgari ücret oransal artışlar yerine bin 300 TL olarak belirlenerek, tabanın yükseltilmesi anlamında önemli bir adım atılmıştı. Bu yıl için de kabul edilebilir bir asgari yaşam standardının belirlenmesi anlamında bir artış beklenmekteydi. Ancak yapılan artış, beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzaktır. Asgari ücret, toplumun sosyal modelinin; asgari yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli bir unsurudur. Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyi belirleme aracıdır. Ancak ülkemizde uygulanan asgari ücret, bu haliyle Türkiye gerçekleriyle bağdaşmamakta, emek piyasası için bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır. 2017 yılı için umudunu asgari ücret artışına bağlayan çalışanlar büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştır. Yoksulluk araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar dikkate alındığında yapılan artışın asgari ücretli bir ailenin yaşam şartlarının ne kadar zor olduğunu ortaya koymaktadır. Yıl içinde enflasyon ve döviz kurundaki hareketlilik başta olmak üzere ekonomi alanında yaşanan gelişmelerden kaynaklı olarak asgari ücrette yaşanan kaybın 250 TL’nin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Dolasıyla yapılan artış, asgari ücrette yıl içinde yaşanan kaybı bile karşılamaktan uzaktır. Asgari ücrette yeni bir konsepte ihtiyaç olduğu apaçık ortadadır. İşçi kesimi açısından çalışanların tamamını temsil etmekten uzak olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, en kısa zamanda katılımcı, demokratik, çoğulcu ve temsilde adalet ilkesi dikkate alınarak yeniden oluşturulmalı, ILO ve AB normları ile uyumlu hale getirilmelidir. Komisyonunun yapısının değiştirilmesinin yanı sıra asgari ücretin belirlenmesinde sadece tek bir çalışanın dikkate alınmasından vazgeçilmeli, çalışan ailesi ile birlikte ele alınmalıdır. Asgari ücret, çalışanların asgari yaşam standardını sağlamanın bir aracı olarak belirlenmelidir. Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında en yüksek vergi oranlarına sahip ülkelerden biri olduğu dikkate alınarak, asgari ücret üzerindeki vergi yükü hafifletilmelidir.”