Mardin nere, Sakarya nere? Arada bin 350 km var. Yaklaşık 14 saat.

Ama işin ucunda ekmek parası olunca, bazıları için kilometreler de, saatler de pek bir şey ifade etmiyor.

Tek amaç, yaz aylarında üç beş kuruş kazanıp, kışın da bu parayla idareli bir şekilde yaşamak.

Cuma sabahı Hendek ilçesinde gelen acı haber, herkesi büyük üzüntüye boğdu.

Mardin’den fındık toplamak için mevsimlik işçi olarak Hendek ilçesine gelenleri taşıyan tarım aracı kontrolden çıkarak dere yatağına yuvarlandı.

7 kişi can verdi, 9 kişi de yaralandı. Allah hayatını kaybedenlere rahmet eylesin, yaralılara da acil şifalar versin. Ölenlerin ailelerine de sabır diliyoruz.

Hendek’te yaşanan bu kaza ne ilk, ne de son olacak.

Tarım işçilerini taşıyan bu tür araçların kazaya karışmalarına sık sık şahit oluyoruz.

Her yıl onlarca kaza yaşanıyor ve onlarca can gidiyor.

Yaşanan kazaların en büyük sebebi hiç kuşkusuz, işçilerin taşındığı araçların sağlıklı olmaması, gerekli önlemlerin alınmaması.

Özellikle pat pat diye tabir edilen, kendini bile zor taşıyan araçların arkasına bağlanan römorklara onlarca insan gelişi güzel bir şekilde dolduruluyor. Ya da bu insanlar traktör veya kamyon kasalarında yine hiçbir önlem alınmadan, can güvenliği sağlanmadan taşınıyor.

Sonuçta, böyle kazalar da kaçınılmaz oluyor.

Burada en büyük görev ise tarım işçilerini taşıyanlara düşüyor.

Sürekli kazaların yaşandığını unutan, ya da bize bir şey olmaz düşüncesinde olan tarla sahipleri, insanları balık istifi taşımaya devam ediyor.

Artık bu tür tarım araçlarından kaynaklanan kazaların önüne geçilmesi gerekiyor.

Yetkililerin de önlemleri ve denetimleri artırarak, buna bir dur demesi lazım.

Zira ekmek parası için binlerce kilometre uzaktan çoluk çocuk çalışmaya gelen daha çok insanın canı yanar. Daha çok evlere ateş düşer.