CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu 16 Nisan’da yapılan “referandumda” sandığa gidip “hayır” oyu kullananları “eğitimli” olarak nitelendirmiş.
Yani Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasına bakarsak tercihleri “evet” olanlar da “eğitimsiz” olarak görülmüş.
Doğrusu bu kadar “cahilce” ve insanları bu denli “kategorize” eden bir açıklama ancak Kılıçdaroğlu gibi birine yakışırdı…
Gerçi CHP’li birçok isim de Kılıçdaroğlu’ndan farksız düşünmüyor. Onlara göre de bu ülkenin yarısı “eğitimsiz” insanlardan oluşuyor.
Elbette biz başta Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP ahalisi gibi düşünüp sırf “oyunun” tercihine bakıp insanları yargılayamayız.
Onların aksine biz insanların “oy” tercihlerine ve dünya görüşlerine her zaman saygı duyarız. Aksi bir tutum bizim için “edepsizlik” olur…
Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve onun gibi düşünenlere de şu soruyu sormak lazım.
16 Nisan’da “hayır” kampanyası yürüten ve aynı istikamette “oy” kullanan terör örgütü “PKK” ve vatan haini “FETÖ’cülerin” hepsi “eğitimli miydi?”
Eğer onlar “eğitimli” ve biz de “eğitimsizsek” başkalarını bilmem ama ben “ 4 yıllık fakülte” diplomamı bugünden tezi yok “çöpe” atarım…
Hani bir söz vardır; “eğitim cehaleti alır, merkeplik baki kalır” diye! Yani insanın hamurunda merkeplik varsa sen istediğin kadar okul bitir, eğitim al!
10 tane diploman olsun, doçent ol, profesör ol nafile! En fazla profesör eğitimini tamamlamış merkep olursun o kadar!
Profesör unvanlı eğitimin sayesinde belki sırtına “altın semer” vururlar amma, merkepliğin değişmeyip, baki kalır…
Hazreti Ömer (R.A); “edep, ilimden önce gelir” buyurmuştur. Yani insanı insan yapan özelliklerin başında “edep” gelir “edep!”
Güzel terbiye, iyi davranış, güzel ahlak, hayâ, nezaket, zarafet gibi manalara gelen “edep” de öyle okulda verilen eğitimle veya profesör olmakla kazanılmaz.
Daha doğar doğmaz aileden aldığınız terbiye ile ortaya çıkar. Zaman geçtikçe de olgunlaşır ve kemale erer…
Her ne kadar Kılıçdaroğlu ve havalisi “ille de eğitim” diye takılmış olsa da buna en güzel cevabı Üstadın şu sözleriyle vermek mümkündür;
“Bir insanda yok ise edep, neylesin medrese mektep. Okusa âlim olsa, yine de merkep, yine de merkep!”
Netice itibariyle ortalıkta yeterince “eğitimli merkep” var. Allah bu milleti nerede ne kadar “eğitimli merkep” varsa onlardan korusun…