Yazar Selim Gündüzalp, çocukluğundan günümüze kadar geçen kitap macerasını anlattığı konuşmasında, bilhassa kendisine kitap aşkını aşılayan öğretmeni Mustafa Ateş ve daha sonraki yıllarda gönül beraberliğinde bulunduğu Selahattin Şimşek’i sık sık hatıralarla yâd etti. Kütüphanesindeki kitaplardan, sahaflardan, kitap delilerinden, yürüyen kütüphanelerden de bahseden Gündüzalp, öğrenciler tarafından ilgiyle dinlendi. Okumanın bir bakıma Gâlib Dede’nin ‘Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen/Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen’ beytinin kavranma çabası oluşunun sık sık vurgulandığı söyleşi; şiirler, hatıralar, hikâyelerle adetâ bir şölene döndü.
Söyleşi sonunda okul müdürü Mustafa Asım Bektaşoğlu tarafından mürekkep hediye edilen Gündüzalp, hayatının en özel günlerinden birini yaşadığını söyleyerek öğrencilere ve öğretmenlere teşekkür ederek, başka bir buluşma için söz vererek okuldan ayrıldı.