Türkiye gibi hızla gelişen ülkelerde, genç nüfusun da artmasıyla ortaya çıkan vasıfsız iş gücü, en önemli sorunlardan birini oluşturuyor. Bu anlamda sanayi ve işletmelerin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde mesleki eğitimin ehemmiyeti artıyor. Dolayısıyla meslek yüksekokulları, bu alanda eğitim veren en önemli kaynaklardan birini oluşturuyor. Sakarya Üniversitesi (SAÜ), Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin istihdama yönelik yetişmelerini sağlamak amacıyla 3+1 uygulamalı eğitim modelini geliştirdi. Türkiye’de ilk olan modelle birlikte öğrencileri 4 dönemlik eğitimlerinin 3 dönemini okulda ders olarak, 1 dönemini de işletmelerde uygulama şeklinde tamamlamaktalar. Bu şekilde öğrenciler, teorik olarak öğrendikleri konuları bizzat işyerinde uygulamalı görerek iş ve meslek hayatına bir adım önde başlama imkanına kavuşmaktalar.

uygulamali_egitim1.jpg

2,5 yılı geride bırakan projeyle birlikte yaklaşık 10 bin meslek yüksekokulu öğrencisi işletmelerle buluşmuş oldu. Uygulama sayesinde öğrencilerin iş hayatını daha erken tanıdığını, yeteneklerinin farkına vardığını, teorik bilgileri uygulamayla bütünleştirerek uygulama becerisine kavuştuğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Bu modelde öğrencilerimizin özgüveni artmakta, sorumluluk duygusu ve çalışma alışkanlıkları olumlu yönde gelişmektedir. Öğrenciler iş dünyasıyla daha erken tanıştıkları için akranlarına göre hayata bir adım önde başlamaktadırlar” diye konuştu. 3+1 Uygulamalı Eğitim Projesinden, üniversite, iş dünyası ve öğrencilerin memnuniyeti dikkat çekici oranda yüksek. Prof. Dr. Sarıbıyık, yaptıkları anketlerde öğrencilerin, iş dünyasının memnuniyet oranının yüzde 85 düzeyinde olduğu bilgisini verdi. Taleplerin on-line sistem üzerinden alındığını kaydeden Sarıbıyık “Sistem artık oturdu. Firmalar sistemi öğrendi. Meslek yüksekokullarımızda 45 farklı meslek gurubunda öğrenci yetiştiriyoruz. Şu anda bahar dönemi için talep sayısı bine yaklaştı. Bu her geçen gün arttıyor. Özellikle makina grubu dediğimiz, makina, resim, kalıp, metal gibi bölümlerde taleplere yetişemiyoruz” diye konuştu.

3+1 uygulamalı eğitim modelini, 7+1 Eğitim Modeli olarak lisans programlarına taşıdıklarını belirten Sarıbıyık “Esasında 7+1 uygulaması, teknoloji fakültelerinin temel misyonunu oluşturuyor. Çünkü Teknoloji Fakülteleri, uygulama becerisine sahip mühendisler yetiştirmek amacıyla kurulmuş okullardır” şeklinde konuştu. 2015 yılında 7+1 uygulamasına daha fazla ağırlık vereceklerini belirten Sarıbıyık, “Geçen yıl 6 mühendislik programında 200 öğrenciyi firmalara yerleştirdik. Toplamda 300 öğrenci gönderdik. Bu sene bu sayı daha da artacak” diye konuştu. Teknoloji Fakültesinin ilk mezunlarını geçen yıl verdiğini dile getiren Sarıbıyık, öğrencilerin ‘mühendis’ ünvanı ile mezun olduklarını vurgulayarak “Dolayısıyla Teknoloji Fakültesi mezunları, hukuki olarak mühendislik mesleğinin gerektirdiği tüm hak ve sorumluluklara sahiptir” dedi. Öğrencileri proje ve girişimciliğe yönlendirdiklerini belirten Sarıbıyık, 30 öğrencinin projesinin TÜBİTAK tarafından desteklendiğini kaydetti. Öte yandan akademisyenleri sanayiciyle buluşturmaya başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık “3+1 ve 7+1 modelinin en önemli ayaklarından birisini akademisyenler oluşturuyor. Bu modeller artık oturdu, işliyor. Öğrenci gönderiyoruz, sanayici ile diyalog kuruyoruz. Artık bunu bir adım daha ileri götüreceğiz. Akademisyenlerimiz sanayici ile buluşarak onların sorunlarına dinleyecek ve çözüm üretecek” dedi. /İHA