Edebiyat, kimlik oluşumunda ve kimliğin dönüşümünde etkili bir faktördür. Edebiyat, okurun kimlik edinme ve kimliklenme süreçlerinde aktif bir şekilde rol almaktadır. Hikâye, roman ve şiir gibi edebi türler, kimliğin temel belirleyenleri arasında yer almaktadır. Edebiyat, ulusal/milli kimlik, siyasal ve dini kimlik, kültürel kimlik, cinsel kimlik gibi kimliklenme oluşumlarına da doğrudan katkıda bulunmaktadır. Türk edebiyatı, özelde Türk romanı kimlik oluşturma düzleminde önemli işlevler üstlenen temel kaynak olmuştur. Toplum ve kimlik alanındaki dönüşümün tanığı olan romanlar, kimlik, modernleşme bakımından da okunabilmektedir...

Kimlik, bir toplumun, bir halkın ve bir kişinin kendisini nasıl gördüğü, tarih ve toplum süreçlerinde kendini nasıl konumlandırdığı meselesini açıklayan merkezi kavramlardan biridir. Benzerlikleri ve farklılıkları açıkladığı gibi insan ve topluma ait belli nitelikleri de ifade etmektedir. Toplumun, halkın, ulusun doğrudan yansıması, imgesi ve göstergesidir. ‘Kim’ sorusunun temel açıklayıcı birimidir. Kimlik o denli merkezi bir kavramdır ki, neredeyse bir topluma, bir halka ve kişiye ait bütün hususları kendinde toplayabilmekte, kendi alanında o hususlara yer verebilmektedir. Bir ayna-kavram olarak kimlik, toplumsal ve bireysel hayatın tüm yönlerine ışık tutmaktadır. Yaşam tarzını yansıtan kimlik, insan ve toplum tanımında önemini bir kez daha göstermektedir...

Kimlik, tarihsel süreç içinde oluşan, olgunlaşan, değişen ve dönüşen, dünden bugüne, bugünden yarına oluşumunu gerçekleştiren dinamik bir olgudur. Donuk bir yapıya işaret etmeyen kimlik, bir sürecin, bir sürekliliğin vuku bulma durumudur. Tanımı gereği kimlik, benliğin inşasına olduğu kadar sürece de ilişkindir. Söz konusu süreçte kimliği oluşturan değişik etmenler, dönemler, anlayışlar, kategoriler belirginlik kazanır. Tarih, gelenek, siyaset, din, ekonomi, sanat gibi temel alanlar kimliğin sınırlarını belirleyen, kayıtlayan ve ortaya koyan etkin faktörlerdir. Kimlik, kendini oluşturma sürecinde ve kendi niteliklerini kazanma ortamında temel alanların belirlemesine muhatap olur ve toplumsal sürekliliğin bir uç göstergesi haline gelir…

Kimliği oluşturan temel alanlar arasında hayli merkezi bir konum kazanan edebiyatı da anmak gerekir. Edebiyatın kimlik ve kültür oluşturma işlevi ve bu süreçteki merkezi rolü, gerek dünya edebiyatı gerekse Türk edebiyatı çerçevesinde değerlendirilebilir. Edebiyatın toplumsal ortam ve tarihsel süreçten bağımsız olamama gerçeği, doğrudan kimlik oluşumunda kendini göstermektedir. Bu anlamda edebiyat, kimlik oluşumunda ve kimliğin dönüşümünde hayli etkili bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Bir kurum olarak edebiyatın kimlik oluşumunda/dönüşümündeki rolü edebi türler bağlamında da izlenebilir. Hikâye, roman ve şiir gibi edebi türlerin insan ve topluma dönük yüzü, insani ve toplumsal kimliğin temel belirleyenleri arasında yer bulmuştur... (Köksal Alver)

Sağlıcakla kalın…