Susuzluk tehlikesi kapıya dayanmışken hepimizin duası, yağmur oldu. Ancak yağmur, beklenenden fazla yağınca sel felaketi de kaçınılmaz bir son olarak karşımıza çıktı.Birçok ilçede yaşanan sel felaketi sonrasında da ortaya oldukça kötü bir manzara çıktı. G

Susuzluk tehlikesi kapıya dayanmışken hepimizin duası, yağmur oldu. Ancak yağmur, beklenenden fazla yağınca sel felaketi de kaçınılmaz bir son olarak karşımıza çıktı.

Birçok ilçede yaşanan sel felaketi sonrasında da ortaya oldukça kötü bir manzara çıktı. Geyve’de sel sularına kapılan 22 yaşındaki bir genç ise kayboldu.

Şimdi yerel yönetimler sel felaketinin yaşandığı ilçelerde yaraları sarmak için çalışıyor.

Yaşanan doğal bir afettir. Bundan kimsenin şüphesi yok. Ne kadar önlem alırsanız alın, doğal afetlerde maalesef sonuçları değiştiremiyorsunuz. Ancak alınacak tedbirlerle belki zararı biraz azaltabiliyorsunuz, o kadar.

Hatırlarsanız, Meteoroloji yetkilileri bir hafta öncesinden uyarı yapmaya başladı. Bazı bölgelerimizde kuvvetli yağış beklendiğini, illerin isimlerini de vererek açıkladı. Sel ve su baskınlarına, yıldırım düşmelerine karşı dikkatli olunmasını istedi.

Dediğim gibi, doğal afetlere karşı önlem almak çok zordur. Ama bu uyarıları dikkate alan yetkililer, ekiplerini hazır bekletebilirdi. Taşkın yaşanması muhtemelen olan yerler zaten bellidir. Özellikle bu derelerin çevrelerinde belki bir çalışma yapılabilirdi.

İlçelerden sel haberleri gelmeye başladığında sadece Akyazı Belediye Başkanı görevinin başındaydı. Çizmelerini giyip hemen sokağa çıktı ve çalışmaları bizzat yönetti. Geyve Belediye Başkanı da ilçedeydi ama can pazarı yaşanırken en küçük bir açıklamasını duymadık. Olaydan saatler sonra kendisini görebildik.

Hendek Belediye Başkanı Fas, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Abhazya ve şehrin en yetkili ismi vali ise Casablanka’daydı.

Şimdi diyeceksiniz ki, “Adamlar sel olacağını nerden bilsin? Zaten bilselerdi gitmezlerdi.”

Çok doğru.

Ama o zaman ben de şöyle diyorum, meteoroloji uyarırken hiç mi duymadılar? Uyarıları hiç mi dikkate almadılar?

Ya da, “Nasıl olsa meteorolojinin tahmini tutmaz. Biz işimize bakalım” mı dediler?

Neyse ki sel felaketinin ardından sıcağı sıcağına Büyükşehir ve Hendek Belediye Başkanları gezilerini iptal edip hemen döndüler.

Peki ya Sayın Valimiz nerede?

Döndü mü? Yoksa, “Benim zaten görevim sona erdi. Olan olmuş. Pazartesi günü yeni gelen vali ilgilensin” mi dedi.

Sayın Vali Mustafa Büyük’ten şu ana kadar hiç ses yok. Ne bir açıklama ne de başka bir şey.

Her şeyi koordine etmesi gereken şehrin en yetkilisi kayıp maalesef.

Üzüntü duyduğunu dile getiren bir basın açıklaması bile yapmadı.

Eminim ki, “Giderayak bu sel de nerden çıktı” düşüncesinde değil sevgili Valimiz. Ama ortada görünmemesi, bir açıklama dahi yapmaması insanda merak uyandırıyor doğrusu.