Daha önce de yazmıştık.

“Demokrasi Meydanı” ile ilgili yapılan çalışmalara harcanan paranın adeta “çöpe atıldığını” anlatmaya çalışmıştık.

Yeni hali ile eski hali arasında hiçbir fark olmadığını dile getirmiştik.

Nitekim “yeni proje” diye sunulan “Demokrasi Meydanı’ndaki” çalışmalar tamamlandığında ortaya tam bir “hayal kırıklığı” çıktı.

Üstelik sanki meydan, “projede” başka, gerçekte başka bir model gibi …!

***

Kim ne derse desin.

Sokaktaki insan da “Demokrasi Meydanı’nda” yapılan ve “yeni proje” diye yutturulan son çalışmadan hiç memnun değil.

Herkes “yeni proje buysa, eski halinde kalsaydı” diye konuşuyor.

Zira başlangıçta öyle ballandıra ballandıra bir “proje” ortaya koydular ki herkes merakla bekledi.

Ancak yapılan iş ortaya çıkınca kimse neyin, nerede, nasıl değiştiğini anlayamadı.

Değişen tek şey “Atatürk büstünün” yeri oldu.

Sanki yerdeki taşlar bile aynı kaldı.

“Proje” ile ve eski haliyle hiç alakası olmayan bir “ucube” ortaya çıktı…!

***

Güya hazırlanan “yeni projeyle” meydan, yepyeni bir “görünüme” kavuşacaktı.

Daha çok “yeşil alanlar” olacaktı.

Ağaçlar dikilecekti.

Açıkça karşımıza “saksı içine ekilmiş ağaçlar” çıktı.

“Yeşil alan” desen hak getire.

Her taraf taş.

Orada bir tutam “ot” bile bitmez.

Bu mu sizin, “Sakarya’nın simgesi olacak” dediğiniz “Demokrasi Meydanı?”

***

İşin kötüsü, ortaya çıkan bu “ucube” projeye ödenen paralar da vatandaşın diline “pelesenk” olmuş hiç düşmüyor.

Ortada öyle rakamlar dolaşıyor ki, inanılır gibi değil.

Bir yapılan işe bakıyorsunuz.

Bir de telaffuz edilen rakamlara!

Konuşulan rakamlar adeta insanın aklını başından alıyor.

Eğer konuşulan rakamlar doğru ise gerçekten çok yazık.

Giderayak nereden çıktı, niyet neydi bilen varsa bize de anlatsın…!

***

Elimizde bir yetki yok.

Eğer olsaydı, “Demokrasi Meydanı’na” bu “projeyi” hazırlayan, onaylayan ve yapımına izin verenlerin bir köşeye “heykellerini” dikerdim.

Zira böyle bir “meydana” ancak bu isimlerin “heykelleri” yakışırdı.

Böylece vatandaş da gelip geçtikçe “heykellerin” önünde durup o isimlerin bir güzel “kulaklarını” çınlatırdı.

İlgililere buradan duyurulur…!