Geçmişte bize bu hadiseleri yaşatanlar veya bu zulümlere alkış tutanlar veya en azından suskun/dilsiz kalanlar, bakıyorum da bugün demokrasi havarisi kesilmiş durumdalar. Tam bir demokrasi fedaisi gibi “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” nutukları atıyorlar.

Oysa arşivler ortada, geçmişte kim ne demiş, nasıl davranmış hepsini biliyoruz…

Ve sağlam bir tevbe-i nasuh ihtiyacı içinde olanların sayısının hiç de az olmadığını görüyoruz.

Ayrıca, RP, FP mensupları partileri kapatılıp siyasi olarak yasaklandıkları zaman, usule uygun bir eleştiri yaptıklarında bile, “hukuka karşı gelmek, TC devletinin kanunlarını tanımamak, anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs etmek vb” suçlarla itham edilir ve soluğu DGM’de alırlardı. Uğradıkları hakaret ve medya linçleri de cabası…

Bugün ise, bu kararı alan yargıçlar, CHP temsilcileri tarafından resmen ve alenen tehdit ediliyor, “şöyle şöyle bir karar alırsanız Kızılay’da sokağa çıkamazsınız” denerek yargıya baskı yapılıyor, İBB adayı “YSK’yı kınıyorum” diyor, genel başkanı grup toplantısında bu yargıçların isimlerini ve resimlerini tek tek göstererek “bunlar yargı içindeki çeteler vs” diyor… Yani diyorlar da diyorlar...

Ben şahsen oyunu Binali Yıldırım’a veren bir seçmen olarak YSK’nın bu iptal kararından memnun olmadım. Ama hukuki olarak değil, siyasi olarak. Zira ben bu kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu düşünmüyorum. Hukuki dayanağı var, hem de oldukça sağlam bir hukuki dayanağı var. Ama maalesef algılar gerçeklerin önüne geçmiş durumda. Ve AK Parti bu süreci yönetmekte zorlanacak gibi...

Ama öyle ya da böyle, yeni bir sürece girdik. Bu nedenle oyunu Ekrem İmamoğlu’na veren seçmen kardeşlerime de bir çağrım var;

Değerli kardeşim;

Ye'se düşmene gerek yok, zira İmamoğlu yasaklı hale gelmiş değil…

Seçime girmesi engellenmiş değil…

Hapse atılmış değil…

Telafisi mümkün olmayan bir sürece sokulmuş değil…

Birkaç hafta sonra tekrar seçime girecek ve oyunu dilersen yine ona vereceksin...

Ama keşke YSK bu seçim sürecini daha iyi yönetse idi de, böyle bir sonucu yaşamasa idiniz, yaşamasaydık. Ama yaşadık.

Umarım, bu vesile ile siz de bizim geçmişte neler yaşadıklarımızı (üstelik de çoğunlukla partinizin bize haksız bir şekilde neler yaşattığını) bir nebze de olsa anlamış ve hissetmiş olursunuz ki, artık bir daha böyle bir süreç yaşamayalım diye hep birlikte çaba sarf edelim...

Eğer bu böyle olursa, kesinlikle hepimiz için, ülkemiz için çok önemli bir kazanım olur…

Hayırlısı olsun inşallah…"

Sağlıcakla kalın…