Dün akşam saatlerinde DSİ kavşağından Eski Reji Sokağına girdim.

Oradan da şehir merkezine geçecektim.

Tabi tam da DSİ kavşağında trafik sıkışınca neler olduğunu anlamaya çalıştım.

Baktım Zehra Akkoç Kız Lisesi’nden Mimarlar Odası’na kadar olan yol tamamen kazılmış.

Haliyle tek şerit olan DSİ yanındaki yol araçlara çift şerit olarak verilmiş.

Hal böyle olunca da trafik içinden çıkılmaz bir hal almış.

Dolayısıyla DSİ kavşağındaki ışıklardan geçip Eski Reji Sokağı’ndan Orhan Cami önüne gelmek tam bir işkence oldu…!

***

Şimdi o yollardaki “asfaltların” neden kazıldığına girmeyeceğim.

Belli ki oralarda bir alt yapı çalışması yapılmış.

Alt yapı çalışması sonrasında da o bölge “asfaltlanmak” için iyice kazılmış.

Dolayısıyla trafik akışı da hayli sıkıntılı bir hal almış.

Özellikle akşam saatleri DSİ kavşağı tam bir “saç-baş” yolduran yer olmuş.

Eğer yolunuz o bölgeden geçerse akşam saatleri sakın ha o yola girmeyin.

Yolunuzu uzatıp “alternatif” bir yol bulun…?

***

Dediğim gibi bizim değinmek istediğimiz konu o bölgede trafiğin sıkışması falan değil.

Değinmek istediğimiz konu o bölgenin yaklaşık bir yıl önce yine aynı şekilde “asfalt” kazınarak baştan aşağıya “asfaltlanması.”

Zira o bölgeyi bilenler şöyle bir hafızalarını zorlarsa geçen yıl yine bu zamanlar aynı yerde ciddi bir “asfalt” çalışması yapıldığını hatırlayacaktır.

O cadde ve ara sokaklar tabiri caizse “kaymak” gibi asfaltlandı.

“Asfaltsız” en ufak bir sokak dahi bırakılmadı.

Dün daha bir yıl geçmeden o bölgede altyapı çalışması yapıp o “kaymak” gibi “asfaltın” söküldüğünü görünce inanın içim acıdı…!

***

Yazık günah yahu!

Daha bir yıl geçmedi.

O yolları asfaltlamak için “milyonlar” harcadınız!

Şimdi o yollara döşediğiniz “milyonları” yine söküp attınız.

Bu nasıl bir anlayıştır?

Bu nasıl bir “işgüzarlıktır?”

Anlamak mümkün değil…!

***

Belli ki o bölgenin altyapısı bitmemiş!

O halde ne diye geçen yıl o cadde ve sokakları “asfaltlayıp” milletin parasını çöpe attınız?

Bir yıl daha bekleyip bugün yaptığınız altyapıyı tamamladıktan sonra cadde ve sokakları “asfaltlasaydınız” olmaz mıydı?

Bal gibi olurdu.

Zaten doğrusu da buydu!

Ne akla hizmet böyle bir “işgüzarlık” yapıldı?

Kim bu işin sorumlusu…?

***

Tabi para sizin cebinizden çıkmıyor.

Nasıl olsa bu millet sizin her türlü “müsrifliğinizi” karşılıyor.

Her yıl “asfalt” döküp sökmüşsünüz çok mu?

Bu millet size bu şehrin kaynaklarını “çarçur” edesiniz diye yetki vermiyor.

Öyleyse kimsenin de bu yetkiyi kötüye kullanmaya hakkı yoktur.

Yazıktır, günahtır.

Dahası “israf da haramdır, haram…!”

***

Yazık gerçekten yazık!

Benim gerçekten içim acıdı.

Ancak bu işin sorumlularının “umurunda” olduğunu bile sanmıyorum.

Hatta “vicdanlarının” zerre kadar sızladığı da yok.

Ne diyelim!

Allah ıslah etsin…!