Cami avluları Osmanlı mimarisinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Özellikle Mimar Sinan camilerin görselliğine büyük önem verirken, aynı özeni cami avluları için de göstermiştir.
Camilerde bir dış avlu (harim), bir de iç avlu(harem) bulunur. Dış avlu, camiyi mahalle yapılarından yüksek duvarla ayırır. İç avlu ise, cami binasına bitişik, etrafı kemerli kubbeli revaklarla çevrili, ortasında şadırvan bulunan mekandır.
Camilerdeki avlu geleneği yüzyıllardır süren bir gelenektir ve tüm camilerde mevcuttur.
Camiler, Müslümanlar için son derece kutsal yapılardır. Revaklar, işlemeler, insan daha cami kapısına gelmeden avluya girdiğinde bambaşka bir dünya ile karşılaşır.
Cami avlularının bir başka özelliği de, dışarıdaki yapılardan camiyi ayırmak, sokak hayvanlarının içeri girmesini önlemek içindir. Dinimizde de özellikle köpeğin necis olduğu düşünüldüğünde, cami bahçelerine girmesine ve insana yakın olmasına sıcak bakılmaz.
Camilerdeki avlu konusunu şehrimize indirgediğimizde ilk akla gelen Orhan Camii oluyor. Malum avlusu geçtiğimiz yıllarda kaldırıldı. Duvarın yıkılmasıyla şadırvan ortada kaldı, caminin bahçesiyle kaldırım birleşti.
Ve ilerleyen zamanda da Orhan Caminin bahçesi, oldu bir çay bahçesi. Masalar, tabureler arttı. Hal böyle olunca oturan sayısı da fazlalaştı. Muhabbetler daha bir koyulaştı.
En sessiz olup, saygı gösterilmesi gereken yerde, kahkaha sesleri daha bir yüksek çıkmaya başladı.
Şadırvana kadar uzanan masa ve taburelerde oturanlar nedeniyle, kadınlar, kızlar buradan geçemez oldu.
Türkiye’de dine ve caminin kutsiyetine böyle saygısızlık yapılan başka bir şehir var mı acaba diye merak etmeden duramıyor insan.
Sohbet edecekseniz ya da çay içeceksiniz bunu yeri 10 metre ilerideki çay bahçesidir. Cami avluları sohbet yeri değildir. Sadece cami içinde değil bahçelerinde de yüksek sesle konuşmak bile İslam alimlerine göre edepsizliktir.
Böyle bir ayıp olmaz. 
Korkarım ki yarın bir gün Orhan Caminin bahçesinde okey ve pişpirik oynanmaya da başlanacak.
Camiler insanlara vakfedilen kutsal mekanlar olduğuna göre, her türlü muhabbetin yapıldığı Orhan Cami önünde içilen her bardak çayın vebali olduğunu düşünüyorum.
Ama bunun vebali kimde işte onu bilmiyorum?