Medyadetay.com köşe yazarı Özgür Arık, önceki gün güzel bir yazı kaleme almış. "Bir hastalığımız var" demiş ve Sakarya'daki basının gün geçtikçe birbirine düşman olduğunu, insan sevmez bir hale geldiğini yazmış. Bu yazıyı okurken "Gerçekten ne kadar da do
Medyadetay.com köşe yazarı Özgür Arık, önceki gün güzel bir yazı kaleme almış. "Bir hastalığımız var" demiş ve Sakarya'daki basının gün geçtikçe birbirine düşman olduğunu, insan sevmez bir hale geldiğini yazmış. Bu yazıyı okurken "Gerçekten ne kadar da doğru" demeden edemedim. Ama insan sevmezliği yalnızca basın mensuplarıyla sınırlamamak gerek diye düşünüyorum. İnsan sevmezlik günümüzde öyle bir hal aldı ki, hafıza sınırlarını zorluyor adeta. Yaşadığımız olaylara baktığımızda ki bizler bir de basın camiasında olduğumuz için önümüze gelen haberleri gördüğümüzde, insan sevmezliğin boyutlarının gerçekten hayret verici şekilde genişlemiş olduğunu fark ediyoruz. Önceki gün Sözcü Gazetesi'nin manşetindeki haberi, biz de Medyadetay.com olarak sitemize taşıdık. İnsan bu haberi okuyunca, "Yazıklar olsun" demekten kendini alamıyor. Bu kadar mı insan sevmez olduk, bu kadar mı paraya tapar olduk, bu kadar mı vicdansız olduk, bu kadar mı Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz bir hale geldik? Bu nasıl iştir, anlamak mümkün değil. Sapasağlam insanların, sırf para kazanmak uğruna gözünü oyduğunuza göre saydıklarımın hepsi olmuşsunuz. Bu insan sevmezlik o kadar büyük bir bencillik haline gelmiş ki, kafanızı nereye çevirirseniz çevirin, birbirinin arkasından iş çeviren, kalleşçe sırtından vurmaya hazır, iki dakikada birbirini satan bir sürü kişiyle karşılaşırsınız. Ve en kötüsü de yapılan ahlaksızlıkların hemen hemen hepsinin parayla bağlantılı olduğunu görmek, insanı daha da bir ürkütüyor. Yani kısacası neredeyse herkes, para için babasını satar hale gelmiş. Öyleyse, ne yediğimizde, ne içtiğimizde, ne giydiğimizde, ne sağlığımızda, ne hastalığımızda, ne dostluğumuzda, ne arkadaşlığımızda, hayatımızın her anında demek ki artık hiç kimseye güvenemeyeceğiz ve insan sevmezlerle her dakika karşı karşıya olduğumuzu unutmayacağız.
