Türk-İslam ülkücüsü Selahattin Arpacı, fakültede okurken Türklüğe ve Müslümanlığa saldırılara dayanamayarak olaylara girmiş ve cezaevine düşmüştü. 1953 yılında Osmaniye’de doğan Arpacı, kendisinin ve gönüldaşlarının başından geçenleri kaleme alıp  ‘Taşmedrese Sohbetleri’ adıyla yayınladı. Berikan yayınevinden çıkan bu yapıttan önce de ‘Taşmedreseden Mektuplar’ adıyla bir kitabı çıkmıştı.
Bilindiği gibi ülkücüler, cezaevlerine ‘Taşmedrese’ ya da ‘Yusufiye’
der.

Arpacı’nın cezaevi anıları ‘8 Mukaddime’ ve ‘37 sohbet’ten oluşuyor.
Burada cezaevinde kalan ülkücülerin yılları nasıl geçirdiği örneklerle anlatılıyor. Yapıtını cezaevinde birlikte kaldığı arkadaşlarına ithaf eden Arpacı’nın kitabındaki bazı konu başlıkları şöyle: “Marksizm yargılanıyor, Türkiye’nin meseleleri, Millet ve milliyetçilik, Köycülük ve toprak sistemi, İslam’da kadın ve aile, Sabırla ilgili ayet ve hadisler, Türkçemiz ve uydurmacılık, İslam düşmanları, Türkler, Araplar, Hıristiyanlar ve İslamiyet, Kültür emperyalizmi, Esir Türkler, Türkiye ve İslam dünyası nasıl kalkınır.”

Cezaevinde kalan ülkücülerin anılarını yazması gelecekte Türk Siyasi Tarihi’ni yazacak olanlar için önemli bir kaynak olacağı şüphesiz.
Taşmedreseli Efendi Barutçu da bu konuda şöyle der: “Ülkücülerin hikayesi henüz bitmedi neresinden başlayacağımızı bir türlü kestiremeyişimiz bu yüzden. ‘Yağmur yağarken kimin ağladığı, kimin güldüğü belli olmaz’ diyen Frenk haklı; hükmü evvela tarihin vicdanı verecek, sonra da ‘hesap günü’nün sahibi.”