Türkiye “aşılamada” büyük işler yapıyor.

Aksini söyleyen varsa inanmayın.

Bilin ki “yalan” söylüyordur.

Zira öylelerini tanıyorum ki;

“Aşılama” konusu gündeme geldiğinde “aşı” için atmadıkları “çamur” kalmamıştı.

Hatta insanların “aşı” olmamaları için ne “yalanlar” ne “iftiralar” üretmişlerdi.

Şimdi bakıyorum da bu zatı muhteremler herkesten önce “aşı” olmaya koşuyor.

Hem de;

Bir, iki derken üçüncü “aşıyı” bile oldular.

Neredeyse garanti olsun diye bir dördüncü “aşıyı” da olmak için yalvaracaklar…!

***

Hani n’oldu?

Ne değişti şimdi?

“Aşı” için demedik “yalan” bırakmadınız.

Sonuçta bir tarafınızdan uydurduğunuz “senaryolara” siz bile inanmadınız.

Haliyle millet de sizin “palavralarınıza” itibar etmedi.

Yaş sırası gelen akın akın “aşıya” koştu.

Tabi “aşı” olmaya koşarken ayakları bir tarafına vuran onlar oldu…!

***

Eeeee can bu.

Ne kadar tatlı belli!

Bazıları “Koronavirüse” yakalanıp ölecekler diye akılları çıkıyor.

Doğrusu insanlar “koronavirüsten” ölmez.

“Eceliyle” ölür.

Ölüme “koronavirüs” veya başka bir hastalık, kaza, bela sadece “sebep” olur.

Sen sadece “tedbir” alırsın.

“Aşıda” bu tedbirlerden biridir.

Malum güruhun “kaderle, ecelle” işi olmadığından “aşı” olunca ölmeyeceğim zanneder…!

***

İşin garibi;

Daha düne kadar “aşı” ile ilgili “yalanlar” uydurup bugün “aşı” olamaya koşa koşa giden bu “güruh” şimdi de “aşı” olmayanlara kızıyor.

Yahu adam hastalanmıyor, vücut direnci son derece sağlıklıysa neden “aşı” olsun.

Sonra bir kesim “aşı” olmuyorsa bu sizin yalanlarınızdan değil kendi isteğiyledir.

Üstelik kimse de kimseyi “aşı” olmak veya olmamak konusunda zorlayamaz…!

***

Netice itibariyle Türkiye “aşılama” hız ve oranında gerçekten dünyaya örnek oldu.

80 milyonluk ülkede “55 milyon 343 bin 378” kişi aşılandı.

Bu büyük bir başarıdır.

Yalnız Sakarya’da “aşı” konusunda biraz zayıflık mı var ne?

Sanki ağır aksak gidiyor.

Ne dersiniz…?