Geçen gün (10 Ekim 2018)  “Komisyonculuk Kalkıyor” diye bir makale yayınlamıştım. Yayınladığım bu yazıma cevap Antalya-Demre ilçesinden komisyonculuk yapan (ismi bende saklı) bir komisyoncudan geldi. Bazı düzeltmeler hariç cevap hakkımı saklı tutmak kaydıyla, noktasından virgülüne dokunmadan aşağıya yayınlıyorum…

“Sayın Neşat abi. Ben Antalya DEMRE ilçesinde komisyoncuyum. Yaşım 40, yaklaşık 26 yıllık bu mesleğin içindeyim. Aynı zamanda hem de üreticiyim. 10 Ekim’deki (2018) komisyonculuk ile ilgili yazınıza istinaden yazmak istedim. Komisyoncu üretici ile tüccar arasında bir bağdır. Komisyonu yüzde 8’dir. Yakıtı elamanı vesaire masrafları çıktıktan sonra ancak yüzde 4 civarı karı vardır.

Tarlada 70 kuruş üretici 10 katına yiyor bunlar tamamen hikayedir. Ha, unutmadan komisyoncu günlük kurulan resmî piyasa üzerinden üreticiden aldığı ürünlerin üzerinden alır komisyonunu. Yani üreticiden alır tüketiciye yük binmez. İnternetten girip Antalya DEMRE-Kumluca sebze fiyatları dediğiniz zaman son 20 yıla kadar görebilirsiniz.

Son 3 aydır domates fiyatları üç lira ile beş lira arasında değişmektedir. Bunu siz de görebilirsiniz. Buradaki sorun aslında vergi kaçırmak için kesilen fatura ya da bildirimlerin düşük fiyat olması. Bunun örneğini Antep’te bir ilçe belediye başkanının “70 kuruştan alınıp 7 liraya satıyorlar bize” dediği o haberlerde yaşadık. Hem üretici hem komisyoncu olarak zaten 70 kuruştan üretici satıyor olsa batar, çünkü maliyet üretici için şu an en az iki lira civarında kilo başı. Kamuoyunda kesinlikle bilgi kirliliği var. Komisyoncu kesinlikle fiyat arttıran taraf değildir. Üreticiden ürünü o günkü resmî fiyat üzerinden örneğin bir liradan alır üreticiden komisyonunu keser ve bir lira üzerinden tüccarlara satar. Buradaki fahiş fiyat marketlerde dönüyor. Yani komisyoncunun fiyat artışı ile ilgisi yoktur. Tamamen yanlış bilgi. Bu işe tepeden düzelterek inmek lazım ki, en son düzeltilecek kurumda komisyoncu olmalıdır. Komisyoncu üreticinin sigortasıdır. Üreticiden ürünü alır ödemesini yapar. Üretici ne marketi ne ihracatçıyı ne Ankara-İstanbul-İzmir vs hallerdeki tüccarı tanır. Komisyoncunun parası batar ama kesinlikle üreticininki batmaz.

Komisyoncu üreticiden buradaki fiyatlar üzerinden ürünü alır içinden komisyonunu keser ve buradaki fiyatlarlar üzerinden ihracatçı marketçi veya tüccarlara satar. Onlarda bu ürünleri paket haline getirip tüketiciye sunar. Bütün mesele bu. Komisyoncu fiyat yükseltmenin neresinde sizce?

Yani komisyoncu olmazsa sistem tıkanır. Bunu Antalya-Mersin yani sebze yetiştirilen her yerde sokaktaki insana sorsanız bilir. İnanın bizim meslek o kadar zor ki o kadar riskli ki ve o kadar da stresli ki bizimle gelip bir haftanızı geçirseniz şu yaptığınız habere tekzip yapar bizim ne kadar zor şartlarda bu işi yaptığımızı anlatmak için yazardınız. Ama yine de yeni sistem inşallah bizim içinde hayırlıdır. Zaten yeni sistem nasılsa yine aynı insanlar yapacak. Vaktinizi aldığım için özür dilerim. Hayırlı akşamlar”.

Sağlıcakla kalın…