Dün bir vesile ile belediye başkanlığının santralini aradım.

Adet olduğu üzere karşımıza bir telesekreter çıktı.

- İyi günler.

- Falanca belediyesine hoş geldiniz.

- Aradığınız kişinin dâhili numarasını biliyorsanız lütfen tuşlayınız.

- Bilmiyorsanız her türlü şikâyetleriniz için 111’i.

- Başkanlık özel kalemi için 152’yi tuşlayınız.

- Hesap işleri için 135’i arayın.

- Vs, vs, vs.

Şeklinde devam ediyor…!

***

Tamam;

Aradığımız kişinin dâhili numarasını biliyoruz.

Numarayı da tuşladık.

Dâhili numara çalıyor ama açan yok.

Bir daha deniyorsunuz sonuç aynı.

Dâhili numaramız çalıyor, çalıyor, çalıyor.

Sonuç!

Tık yok…!

***

Bu defa santrale bağlanmayı deniyorsunuz.

Belki santral bağlarsa karşımıza muhatabımız çıkar diye düşünüyorsunuz.

Ancak o da ne?

Santral çalıyor ama bakan yok.

Santral görevlisi telefona cevap verip sizi ilgili birime bağlar diye bekleyip duruyorsunuz.

Sonra ne oluyor biliyor musunuz?

Santral görevlisi telefona cevap vermeden açıp kapatıyor.

Yani sizi “küfretmekten” beter ediyor…!

***

Hayırdır ya.

Öldünüz mü, kaldınız mı?

Yoksa belediyeyi batırdınız da alacaklılardan mı kaçıyorsunuz?

Koskoca bir belediyenin santrali açılmıyorsa ve ilgili birimler gelen çağrılara cevap vermiyorsa, bunun başkaca bir izahı yok demektir.

Sahi battınız mı n’oldu…?

***

Telefonumda aradığım ilçe belediyesinin numarası halen kayıtlı.

Dün saat 14.30 gibi aramışım.

Hem de defalarca.

Cevap yok.

Muhatap yok.

Bu nasıl bir “gönül belediyeciliği” anlamak mümkün değil…!

***

Alt tarafı bir konu hakkında bilgi alacağız.

Bu bilgiye göre haber yapacağız.

Sormadan haber yaptık diye “küsüp” duruyorsunuz.

Tamam, soralım.

İyi de, size ulaşmak mümkün değil ki!

Sermişsiniz postu “keyif keka.”

Vatandaşı düşünen yok ama…!

***

Yazık!

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda belediye başkanlarını sürekli uyarıyor.

Vatandaşın telefonuna cevap verilmesi konusunu her defasında hatırlatıyor.

Ancak nafile;

Belediye başkanları koltuklarına oturdu mu her şeyi unutuyor.

Hele birkaç defa seçildi mi Cumhurbaşkanı’nı bile gale almıyor!

Baksanıza biz “basın mensubu” olarak belediyelere ulaşamıyorsak vay bu vatandaşın haline.

Vay ki vay böyle belediyenin haline…!