Dün bir bayan okuyucumuz aradı.

Evine gelen “su faturasından” şikâyet edip durdu.

Bu ay “suya zam” yapılıp yapılmadığını sordu.

Biz de kendisine;

Bildiğimiz kadarıyla “suya” zam” falan olmadığını ifade ettik.

Ancak telefonu kapattıktan sonra içimize “kurt” düştü.

Sonra da geçen ay ki ve bu ay yeni gelen “su faturasını” karşılaştırdık.

Evet;

Çok “küçük” bir oran da olsa “suya zam” olmuş.

Yani “suyun tonu” yaklaşık “0.14” kuruş artmış…!

***

Gelen faturalara bu rakamı yansıttığınızda karşımıza abartılacak bir durum çıkmıyor gibi gözüküyor.

Ancak işin içine;

- Atık su bedeli!

- ÇTV.

- KDV.

- Şebeke Bakım bedeli!

Eklenince karşımıza ciddi bir “rakam” çıkıyor.

Bugün itibariyle çeşmeden akan “suyun tonuna” tam “8 lira 33 kuruş” ödüyoruz…!

***

Tabi “su faturası” denince ister istemez aklımıza şu ifade geliyor;

- Allah’ın suyu parayla satılır mı?

Malum;

Zamanın Belediye Başkanı Aziz Duran, Ünal Ozan dönemini eleştirirken “su faturaları” üzerinden yüklenmişti.

Çeşmelerimizden akan “suyun” vatandaşa pahalıya satıldığını söylemişti.

Tabi Ünal Ozan seçimi kaybedip Aziz Duran Belediye Başkanı seçildiğinde de ilk önce “Allah’ın suyuna zam” yapmıştı…!

***

Netice itibariyle “suyun tonu” pahalı mı, pahalı!

Artık “su fatura” bedelleri “elektrik faturalarının” iki katı gelmeye başladı.

Böyle giderse vatandaş çareyi bahçesine “tulumba” çakmakta bulacak.

Gerçi SASKİ ondan da para alıyor.

Yani kaçış yok.

Öyleyse, “Allah’ın suyunun tonuna 8 lira 33 kuruş” ödemeye devam…!