O geceyi anlatmaya kelimeler yetmiyor.

Akşamın bir saati televizyon kanallarında Boğaz köprüsü üzerindeki askerleri ve tankları görünce büyük bir şaşkınlık yaşayıp ne olduğunu anlamak için yoğun bir telefon trafiği yaşamıştık.

Önce birileri, tatbikat yapıldığını söylemişti. Sonra da darbe oluyor dediler.

Kulaklarımıza inanamadık. Elimiz ayağımız boşaldı.

Yok canım dedik, ne darbesi? Mümkün değil.

Çok kısa bir süre sonra da gerçekler ortaya çıktı.

Binlerce insanın hoca diye peşine takıldığı bir vatan haini teröristin beslemeleri, ülkeyi ele geçirmeye çalışıyor.

Sonrası ise malum.

Bu vatanı ne canlar vererek, ne kanlar akıtarak kazanan Türk milleti toprağını, bayrağını, özgürlüğünü böyle ucuz oyunlara, eşkıyalara bırakır mı?

Bırakmadı da.

En zor zamanlarda birliğini, beraberliğini kaybetmeyen, sıkıca kenetlenmeyi bilen bu halk, geçmişte olduğu gibi 15 Temmuz gecesi de omuz omuza, el ele vererek vatanına sahip çıktı.

Fazla söze gerek yok.

Ülkesini, bayrağını seven her insan, 15 Temmuz gecesinin bir dönüm noktası olduğunu biliyor.

Farklı görüşlerde, inanışlarda, fikirlerde olsak da yeri ve zamanı geldiğinde tek vücut olmasını biliyor bu halk.

Ülke ve millet olarak; darbeler konusunda çok acı tecrübeler yaşadık, çok ağır bedeller ödedik.

İşte bu yüzden Rabbim kötülere bir daha fırsat vermesin inşallah.

Bir daha böyle acılar göstermesin Türk milletine.

O gece hayatını kaybeden 248 şehidimizi de bir kez daha rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.