Türkolog Yusuf Gedikli’nin kaleme aldığı “Avrupa Hunları ve Avrupa Hun Türkçesi” adlı yapıtı Ötüken yayınevi tarafından yayınlandı. Dil bilimi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Gedikli, kitabında, Hun tarihi ve tarihsel coğrafyasıyla, devlet öğretisi ve  uygarlığına değiniyor, göçebe ekonomisi, iktisat, tarım, dokumacılık konusunda bilgi veriyor. Dokuz bölüm halinde hazırlanan eserin yedinci bölümü Avrupa Hun imparatorluğunun en büyük siması Attila’ya ayrılırken, sekizinci bölüm dil bölümüdür. Bu bölümde Hunlara ait kişi, boy, yer, ırmak adları hakkında ayrıntılı, ikna edici bilgiler verilmektedir.
Ayrıca, Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan, Baltık kıyısı, İsveç, Norveç, Belçika, Holanda (Hollanda) ve İngiltere’de Hun adı geçen yer, nehir, mezar, meydan, köy ve kurganlardan bahsedilmektedir.

Dr. Yusuf Gedikli ayrıca, Hun Türkleri üzerine “Asya Hunları ve Asya Hun Türkçesi” adlı bir başka çalışması olduğunu ve yayımlamak için son düzeltmeleri yaptığını belirtiyor.

*

Biz Yusuf Gedikli’nin kitabından bazı bölümleri köşemize almayı uygun gördük. Böylece eserin önemini anlatmak istedik. Örnek olarak şu bilgileri veriyoruz.

“Kaynaklar Hunların sahte geri çekiliş yaptıklarını, sonra geri dönüp kanatlardan saldırdıklarını, düşmanı yendiklerini anlatır. Bilindiği gibi buna bozkır, hilal veya Turan taktiği denir.

Hunlar atla yapışık ikiz gibiydiler. Her şeylerini at üzerinde görürlerdi. Günümüzde şöferlerin arabalarından inmek istememeleri, hatta eve bile arabayla girmek istemeleri gibi.

Savaşta acımasızlardı. Jordanes, Avrupa Hunlarını, Alanlara nazaran daha haşin bulur. Lakin aman diyene el kaldırmazlardı. Genelde Türklerde ve Moğollarda (Cengiz dahil) aman diyene el kaldırılmaz, kaldırılmamıştır.

Attila bir Romalıya şöyle der:

"Ben sizin gibi soylu biri değilim, ancak soylu bir ulustanım"