Aidiyet ;
Türk Dil Kurumuna göre ilgi, ilişkinlik
Ekşi sözlüğe göre; Bir kendileme sürecidir,
Ekledikleriniz, çıkardıklarınız ve yaşantıladıklarınızla
Bir mekanı bir eşyayı bir kişiyi ne kadar kendiniz kılarsanız
O kadar ait hisseder o kadar ait olursunuz.
Uludağ sözlükte ise ait olma, içinde bulunma, sahibi olma durumu diye bahseder.
 
Tüm bu tasvirlerden de anlaşılacağı üzere
Bir kişiyi mekanı derneği sendikayı vakıfı
Kısacası bir camiayı içselleştirecek ki
Kendisini oraya ait hissedecek..
Ve bir camiaya mensup kişi Bilecek ki ,
Bu mensubiyet sorumluluk gerektirir
Fedakarlık gerektirir.
 
Yarınlar yorgun olanların değil;
Rahatından vazgeçenlerin olacaktır diyordu Hasan El Benna.
Bizler ;
Hem dava adamıyız
Bu camianın insanıyız diyeceğiz
Hem de hiç bir şey yapmayacağız !
Böyle bir aidiyet olmaz olamaz !
Bu olsa olsa üstad Necip Fazılın dizelerindeki
Güneşi ceketinin astarı içinde kaybetmiş marka Müslüman ! olur ..
 
Gül’e sevdalı başkan merhum Adnan Demirtürk demişti ki;
Allah rızası için çalışmak herkese nasip olmaz
Hizmet ve çalışmayı terk eden, dedi-kodu ile meşgul olur
İşte bu yüzden
Bizler nefislerimizi bir kenara bırakıp
Allah rızası için çalışacak nesillerin inşası için çabalayacağız.
Bunu yaparken de camiamızı koruyup kollamayı
Birlikte hareket etmeyi
Birlikte protesto etmeyi
Tavır alıp duruş göstermeyi
Birbirimize destek olmayı öncüleyeceğiz.
 
Ne diyordu cennet mekan Erbakan Hocamız;
Bizim davamızda kimse kendi için yaşamaz herkes kardeşi için yaşar.
Nefsi öldürmenin en kolay yolu budur !
Şimdi ;
Şahsi tüm hesapları bir kenara bırakıp
Cumhurbaşkanımızın dilinden düşürmediği
Hacı Bektaşı Veli’nin söylediği gibi ;
Bir olalım iri olalım diri olalım !
 Biz biliyoruz ki;
Bu dava mensuplarıyla şereflenmez, tam tersine mensuplarına şeref verir.