Geçtiğimiz cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan 40 belediye başkan “adayının” ismini açıkladı.
Ülkeye ve millete hayırlı uğurlu olsun.
Tabi beklendiği gibi açıklanan büyükşehir, il ve ilçe belediye başkan “adayları” arasında Sakarya yoktu.
Artık Sakarya’nın da içinde bulunduğu büyükşehir, il ve ilçeler bu hafta belirlenecek.
Hafta sonu da düzenlenecek törenle bütün “adaylar” açıklanmış olacak…!
***
Anlayacağınız bu hafta “aday adayları” için çok zor geçecek.
Her gün bir ismin “aday” olup ertesi gün “adaylıkla” ilgili başka birinin isminin geçmesi “aday adaylarını” iyice gerdi.
Sadece “aday adayları” değil, herkes gerildi.
Millet de artık, “aday” kim olacaksa olsun da biran önce açıklansın demeye başladı.
Doğrusu bu “adaylık” süreci bir hafta daha uzamış olsa özellikle “aday adayları” yaşadıkları “stres” nedeniyle yatağa düşecek…!
***
Haksız da değiller!
Biran için kendimi onların yerine koydum da “feleğim” şaştı.
Her gün “aday” gösterileceğim diye sokağa çıkıyorsun.
İsmin de “aday” olarak geçiyor.
Etrafını bir sürü isim sarmış.
“Başkanım. Başkanım” diye yardırıyor.
Akşam olup eve dönüyorsun.
Sabah kalktığında senin yerine başka bir ismin adı “aday” olarak dolaşıyor.
Adamda ne “moral” kalır ne de “şevk.”
Bu “strese” can mı dayanır…?
***
Aslına bakarsanız sonrası daha kötü!
Hadi “aday adaylığı” sürecinde bu “strese” öyle veya böyle dayanılır.
Neticede her güne bir “ümitle” başlıyorsun.
Sonrasında “aday” gösterilirsen ne ala!
Ancak “aday” gösterilmezsen işte o zaman fena.
Resmen dünyan kararır.
Günlerce kendine gelemezsin.
En kötüsü de “aday adaylığın” sürecinde etrafında “pervane” olanlar bir anda kaybolur…!
***
Netice itibariyle şunun şurasında pek bir şey kalmadı.
Bir hafta daha bir gün biri, ertesi gün başka biri “aday” olur.
Sonuçta isimler açıklandığında herkes rahatlar.
“Aday” olanlar, 4 ay daha “stresin” en büyüğünü yaşayacak.
Zira “aday adayı” olup da “aday” gösterilmemenin “stresi” insanı en fazla “ülser” yapar.
Ancak “aday” olup da seçim kaybetmenin “stresi” Allah korusun insanı “verem” eder.
Neyse ki günümüzde her iki hastalığın da çaresi var.
Bir tek “siyasi ihtirasın” çaresi yok…!
