Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sakarya’nın “gürültü haritasını” çıkartmak için bir çalışma başlatmış.

Ellerinde cihazlarla şehrin belli yerlerinde ölçüm yapan yetkililer bunun sonuçlarını 2018 yılında “gürültü eylem planı” olarak sunacaklarmış.

Sonra da Sakarya’nın “stratejik gürültü haritası” oluşturup bu bölgelerde gerekli önlemler alınacakmış…

Eskiden Adapazarı için böyle bir çalışma yapılacağını söyleselerdi gülerdim. Zira Adapazarı gerçekten sessiz ve sakin bir yerdi.

Bu şehirde her mahalleden duyabildiğimiz tek “gürültü sesi” Adapazarı Garı’ndan kalkan teren düdüğü olurdu.

O da özellikle sabahın erken saatlerinde kalkan Adapazarı’ndan İstanbul’a kadar işçi taşıyan trenin düdüğüydü…

Şimdi o ses tarih oldu. Bayağıca uzun bir zamandır Adapazarı Garı’ndan tren sesi duyulmuyor.

Ancak Adapazarı’nın insanı rahatsız eden “gürültüsü” her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal almaya devam ediyor.

Bu hızla da giderse Adapazarı’nın “gürültü kirliliği” yakın bir tarihte çözülecekmiş gibi gözükmüyor…

Bu işler öyle elindeki cihazı sağa sola tutup ölçüm yapmakla olmuyor. Adam şehrin göbeğinde inşaat yapıyor etrafa yaydığı gürültünün izahı mümkün değil.

Vakitli vakitsiz dayıyor mikseri adeta kulağınızın dibine saatlerce beton döküyor. Sen de ailece o gürültüye katlanmak zorunda kalıyorsunuz.

Bunu engellemenizin bir yolu var mı? Yok! Bırakın engellemeyi gecenin bir yarısı beton dökülmesine bile “dur” diyemiyorsunuz…

Hele neredeyse “çıkmaz sokaklara” bile bir hat verip dolmuş, minibüs, özel halk otobüsü vs. gibi araçların yaptığı “gürültü kirliliğine” ne demeli?

Olur olmadık yerde durup yolcu alırlar, vakitli vakitsiz korna çalıp “yüreğini hoplatırlar da” kimse sesini çıkartamaz.

Ya öğrenci servisleri! Daha sokak başında “korna çalmaya” başlayıp sadece alacağı öğrenciyi değil bütün mahalleyi ayağa kaldırır ama kimse şikâyet edemez…

Konu “gürültü” olunca bu örnekleri çoğaltmak mümkün! Bu kadar çeşitlilik arasında hangi birinin ölçümü yapılıyor bilemiyorum.

Ancak Adapazarı’nda “gürültü kirliliğinin” her geçen gün çeşitlenerek hızla rahatsız edici boyutlara ulaştığı da bir gerçektir.

Öyleyse “Adapazarı’nın gürültüsü” insanların başına iyice vurmadan bu konuda gerekli çalışmalar yapılmalı. Tabi sadece elinde cihaz sağa sola tutarak değil…!