8 Mart Kadınlar Günü münasebeti ile 
basın açıklamaları resmi geçit töreni misali art arda sıralandı.
Herkes bir basın açıklaması ile hatırlamış oldu.
Yoksa kendilerini mi hatırlattılar demeliydim.
Peki bugün / yarın ? 
Ne yaptık / yapacağız onlar için ?
8 Mart kadınlar gününü;
 mor fularlar ile 
şiddet ve tecavüz mağdurları üzerine kurgulayanların, 
LGBT vs ahlaksızlıklarına meze edenlerin,
kadına şiddet karikatürleri ile ti’ye alanların,
mor gözler, kırık kollar vb fotoğraflar ile  artık bu durumu çoktan sıradanlaştıranların, 
okul, iş yeri, çarşı pazarda ucuz çiçek dağıtarak ‘’mış’’ gibi olmak için yapanların 
kapitalist refleksle fırsatı kazanca çevirmek isteyenlerin 
Bu anlamlı günü yeterince itibarsızlaştırdıkları yetmedi mi sizce de ? 
Peki bu anlamlı gün demişken 
Ne olmuştu, nasıl olmuştu, ne kadar anlamlıydı ?
1587 yılında yaşanmış üzücü bir fabrika yangını olayı,
1910 yılında Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında,
Almanya Sosyal Demokrat Partisinin teklifi ile Dünya Kadınlar Günü olarak kabul gördü.
1921’de Moskova’da Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısında 
Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak 8 Mart sabitlendi.  
1977’de Birleşmiş Milletlerin de kabulü ile kutlanmaya başlandı. 
Süreç bu ..
Kendi dönemimizden sorayım. 
Bosna Savaşında 50 bine yakın Müslüman kadına tecavüz edildi ve öldürüldü
Suriye savaşında şimdiden 100 binden fazla kadın öldürüldü 
Milyonlarca kadın iç – dış göçe tabi oldu 
mülteci durumuna düştü 
Filistin’de zulme uğrayan kadınların sayısını bilen var mı bilmiyorum. 
Bir samimiyet problemi var gibi gelmiyor mu size de ?
Kız çocuklarının diri diri gömülmelerini engelleyen bir İslam Peygamberimiz var. 
Cennet annelerin ayakları altındadır hadisi şerifini hepimiz biliyoruz. 
Biz MEB-DER olarak Bi Dünya Kadın Projesine başladıktan sonra 
Tarihsellik içerisinde kadın konusunu işlerken anladık ki 
Çok büyük bir medeniyetin evlatlarıyız.
Birçok millet kadını alınıp satılan bir eşya gibi görürken,
Mesela bize büyük bir uygarlık olarak empoze edilen 
Romalılarda kadınların hiçbir zaman hür olmadığı gibi 
Her türlü kötülüğün anası olarak görüldüğünü öğrendik. 
Geçmişte Rusların kadınları ölen kocası ile birlikte defnettiğini,
Hintlerde dul kadınların başkası ile evlenemediği gibi 
bir de kocalarının diğer dünyada onlara ihtiyacı olacağı düşünülerek öldürüldüklerini,
Eski Yunanda kadınların bir eşya gibi başkalarına bağışlanabildiğini,
Osmanlı ve Selçuklu’da ise kadınların ailenin en önemli bireyi olduğunu, 
Seçme ve seçilme hakkını da bir çok batılı ülkeden önce  elde ettiğini biliyor muydunuz ?
Bi Dünya Kadın Projemizin diğer birkaç  konusu da ;
kadınların karar alma mekanizmalarına dahil olmaları ,
demokrasiye olan katkıları ,
kadına yönelik şiddetin önlenmesi, 
aile içinde kadına verilmesi gereken değer,
öncü kadınlardır. 
Biz 8 Mart’tan aylar önce başladığımız bu sosyal sorumluluk projemize
9 Mart’ta ve sonrasında da devam ediyoruz. 
Bir gün değil her gün kadınlar, çocuklar, anneler, babalar, engelliler,
öğretmenler vs vs  günü olmalı diyoruz ve 
neyi neden yaptığımızı bilmeli ve 
söylemler değil eylemler üzerinden yürümeliyiz diye düşünüyoruz. ..
Hem böylece komünizmin yalandan zaferlerini kapitalizmin vahşi cazibesine yem etmeyiz belki ..
Bugün 9 Mart ve artık dünkü duyduğunuz okuduğunuz her şeyi unutun bayanlar !