Sapanca Gölü, tarihinin belki de en kötü günlerini yaşıyor. Göldeki su seviyesi hiç olmadığı kadar düştü. Mevsim kurak geçiyor, Tüpraş ve Yuvacık barajı için su çekiliyor.Göldeki çekilme korkutucu.Peki göl için somut olarak ne yapılıyor?Hiçbir şey…Göl eld

Sapanca Gölü, tarihinin belki de en kötü günlerini yaşıyor. Göldeki su seviyesi hiç olmadığı kadar düştü. Mevsim kurak geçiyor, Tüpraş ve Yuvacık barajı için su çekiliyor.

Göldeki çekilme korkutucu.

Peki göl için somut olarak ne yapılıyor?

Hiçbir şey…

Göl elden gittikten sonra feryat figan ortaya çıkıp, timsah gözyaşı dökecekler belli.

Ne zaman harekete geçileceği ise belli değil.

Dünyanın en iyi içme suyu kaynaklarından biri olan Sapanca Gölü, yavaş yavaş avuçlarımızdan kayıp gidiyor.

Nedeni ise oldukça basit. Çünkü gölle ilgili çok başlılık var.

Bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz o çok başlı korkunç ejderha, Sapanca Gölü’nün ortasına çöreklenmiş, kimseyi yaklaştırmıyor.

Ama gölü bu çok başlılığa terk edersek, yarın telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşılaşırız ki, geri dönüş mümkün olmaz.

Acilen yapılması gereken en önemli şey, bence gölün sahibinin belirlenerek, adının konulmasıdır.

16 km’lik kısmı Sakarya İl sınırları içinde bulunan Sapanca Gölü’nün sadece 5 km’lik bölümünün Kocaeli sınırlarında bulunduğu dikkate alınırsa, Sakarya’nın göl üzerinde söz sahibi olması gerekir.

Ardından da acil bir eylem planıyla, göl için harekete geçilmelidir.

Sık sık gündeme gelen Tüpraş göl için büyük bir tehlike oluşturmaktadır ancak tek suçludeğildir. Gölden su çekmemesi gerektiği halde, sözleşmesinde yer alan maddeden dolayı su almaya devam etmektedir.

Tüpraş’ın yanında, göl üzerinde olumsuz etkisi olan diğer faktörlerden biri tem otoyolu ve D-100 karayoludur. Ama bir diğer en önemli sorun ise su fabrikalarıdır.

Gölle ilgili konuşulurken, nedense su fabrikaları görmezden gelinir. Kimse tarafından eleştirilmez, göle zarar verdiği dillendirilmez.

Unutmamak gerekir ki, Sapanca Gölü, dağlardan inen küçük derelerin dibindeki kaynaklardan beslenmektedir.

Adı üstünde, Kırkpınar. Tam 40 tane pınarın beslediği Sapanca Gölü’ne, hepsinin başına kurulan fabrikalar nedeniyle artık bu sular ulaşmıyor maalesef.

Görüldüğü gibi Sapanca gölü, herkes için büyük bir nimet. Ama hoyratça kullanılabilecek kadar da sonsuz değil.

Bu nedenle de artık harekete geçip gölün sahibi belirlensin ve gölü herkesin babasının malı gibi kullanmasının önüne geçilsin.